CHP Afyonkarahisar İl Başkanı Faruk Duha Erhan, gündemdeki konulara dair basın açıklaması yaptı.
AÇIKLAMA ŞÖYLE:
"Kayyım atamalarıyla sisli bir ortam yaratılmaya çalışılan, hukuksuzluğun ülkenin dört bir yanına dağıtıldığı Türkiye’nin siyasetinin etkisiyle Afyonkarahisar’da da siyasi kakofoni ortamı yaratılmaya çalışılıyor. Bahçeli’nin Abdullah Öcalan’ı meclise davet ettiği açıklamasının sonrasında yaptığı son açıklamayla da aslında bütün bu yaratılan ortamın sebebinin mevcut hükümetin devamını sağlamak ve Türkiye’yi daha karanlık günlere götürmek olduğu aşikar bir hal aldı. 10 yıl önceki belirsiz telefon kayıtlarıyla bugün yapılan hukuksuz uygulamaların arkasında duran yerel siyasetçilere sesleniyorum: Ben 10 yıllık tüm kayıtlarımın dinlenmesinde hiçbir sakınca görmüyorum. Siz de çıkıp aynı şeyi söyleyebilir misiniz?
Dün Bolvadin’deydim. Bolvadin Devlet Hastanesi inşaatı şu an devam etmiyor. İnşaatın durması sebebiyle ücretini alamayan işçilerin ciddi bir mağduriyeti söz konusu. Şantiyeyi ziyarete gittiğimizde bir işçinin kule vincin üzerinde çıkmış olduğunu gördük. Mağduriyetleri sebebiyle intiharın eşiğine gelmiş olan işçiler bugüne kadar hiçbir muhatap bulamamış, bir devlet hastanesine kavuşmayı bekleyen Bolvadin halkı ise inşaatın ne zaman biteceği, hastanenin ne zaman hizmete gireceği konusunda oldukça kaygılı. İlçe başkanımız ve yönetim kurulu üyelerimizle birlikte gittik ve vatandaşın dertlerini dinledik, seslerini duyurduk. İşte Cumhuriyet Halk Partisi siyasetinin farkı budur. Cumhuriyet Halk Partisi siyasetinde oturduğu yerden konuşmak değil, halkımızın herhangi bir mağduriyeti söz konusu olduğunda koşa koşa yanına gidip, bizzat yanında olmaktır.
Sisli Türkiye siyaseti ortamından etkilenen yerel siyasetçilerimiz de şehrimizde benzer bir siyaset gütme derdinde, partimizle, hizmet yarışındaki belediye başkanlarımızla ilgili sorgulamalarda bulunmaktalar. Türkiye’nin birinci partisi olan Cumhuriyet Halk Partisi her gün gücüne güç katarken Afyonkarahisar siyasetçileri arasında da en popüler, en merakla takip edilen parti konumunda. Bu durum Cumhuriyet Halk Partisi iktidarı yolculuğundaki en önemli göstergelerden biri ancak hiçbir durum herhangi bir partinin Cumhuriyet Halk Partisi’nin iç işleriyle ilgili yorum yapmasına bir zemin oluşturamaz. Partiyle ilgili konular parti içinde konuşulur, bunu Cumhuriyet Halk Partili olmayanlar da anlamalıdır.
Bizim Cumhurbaşkanı adaylarımızı ağızlarından düşürmeyenlerin henüz netleşmiş bir adayları bile yok. Aynı şekilde AKP il başkanlığı seçimi yaklaşmasına rağmen ortaya çıkmış il başkanı adayları bulunmuyor. Acaba bunca yıldır bir kere bile demokratik yollarla il başkanını belirleyemeyen AKP bu kez çok adaylı bir seçim yapabilecek mi? Bir sonraki il başkanını milletvekilleri mi belirleyecek yoksa AKP’nin üyeleri mi belirleyecek? Bence AKP’li siyasetçiler parti içindeki bu konulara yönelmeli, bu konuda halkımızı bilgilendirmelidir.
Bu vesileyle 5 Kasım’da vefatının yıl dönümü olan Bülent Ecevit’i de rahmetle anmak istiyorum. 3. Genel başkanımız Bülent Ecevit örnek alınacak bir devlet adamıdır. Türkiye’nin tam olarak Bülent Ecevit gibi siyasetçilere ihtiyacı vardır. 2 gün sonra da 10 Kasım. En hüzünlü günümüzde bütün partililerimizle bir arada Ata’mızı anacağız. Saat 9’u 5 geçe Dolmabahçe’de duran saatle birlikte kalbimizin bir kısmı hep orada kaldı ve kalacak.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e borcumuzu ödememizin en doğru yöntemi ise bize bıraktığı emanete sahip çıkmaktır. Mevcut iktidarın makyavelist yaklaşımlarının karşısında, ülkemizin gerçek gündeminden asla sapmayacağız. Halkımızın dertlerini dile getirmeyi bırakmayacağız. Her türlü mağduriyetin yanında olmaya devam edeceğiz. Bir gün bile durmadan Mustafa Kemal Atatürk’ün yolunda Türkiye’nin aydınlık yarınlarına ulaşmak için yürüyeceğiz ve ülkemizi Ata’mızın hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesine hep birlikte çıkaracağız. Ülkenin bir çok sorunu olduğunu biliyoruz ve diyoruz ki: Her derdin var bir çaresi, onun da adı Cumhuriyet Halk Partisi."