BBP Sinanpaşa İlçe Başkanı Süleyman Çağlar,Başbakan’ın Gezi Parkı ve faiz lobisiyle alakalı açıklamalarına tepki gösterdi. Ülkemiz yaklaşık on beş gündür Taksimde ki gezi parkı olaylarıyla çalkalanmaktadır.Yaşanan bu olaylara tüm kesimler kendi ideolojik pencerelerinden bakmakta,kendi saflarını belirlemekte ve kutuplaşmanın zirve yaptığı günleri yaşamaktayız.Ellerinde tava-tencerelerle,bira şişeleriyle,ağızlarda küfür ve hakaretlerle sözde ‘’doğa ve yeşili koruyoruz’’ diyerek ülkeye karabasan yaşatan eylemciler.Diğer tarafta elindeki emniyet gücüyle irade gösterisi yapan,olayları yatıştırmak ve yumuşatmak yerine ‘’yüzde elliyi evlerinde zor tutuyorum’’ gibi düşüncesizce sarf edilmiş sözler…Dedim ya saflarını sağlamlaştırmaya çalışıyorlar.Hem tabanlarını kaybetmemek,tabanlarına hoş görünmek,hem de kuyruğu dik tutmak için yapıyorlar bunu.Memleket sanki ikinci planda kaldı. Taksim Gezi Parkı olaylarıyla alakalı tarafsız bir tespit yapmak gerekirse;herkesin,tüm kesimlerin ve STK’ların Kamu mallarına zarar vermeden,halkın günlük yaşantısını etkilemeden,hakaret etmeden eylem yapma,tepki gösterme hakkı vardır.İktidar kırmadan ve dökmeden yapılan eylemlerden,gösterilerden,mitinglerden rahatsız olmamalıdır.Bu tür tepkiler demokrasinin olmazsa olmazıdır. – Eylemcilerin kamu mallarına zarar vermeleri,yakmaları,yıkmaları asla kabul edilecek bir eylem tarzı değildir.Hatta eylemlerde kamu mallarına zarar verenler kanuni olarak cezalandırılmalıdırlar. – Ülkemiz darbelerden ve iktidarı halkın iradesine rağmen,değişik ve illegal yollardan devirmeye çalışan karanlık güçlerden çok çekmiştir.Bu ülkede sandıkla gelen ancak,sandıkla gider.Bunun dışında ki tüm girişimlerin Büyük Birlik Partisi olarak karşısındayız.Halkın tercihlerine rağmen,halkın iradesine rağmen iktidarı değiştirmek hiç kimsenin haddine değildir. – İktidar olmak; her şeye hükmetmek,’’benim yaptığım her şey doğrudur’’demek,devletin ve milletin malını istediği gibi tasarruf etmek,Halkın duygu,hissiyat ve isteklerini hiçe saymak demek değildir. Akp ne yazık ki üç dönemdir iktidar olmanın verdiği iştahla kendi zenginlerini oluşturmak gayretine girmiştir.Dünün mücahitleri,bugün mütahit oldular ve mal bulmuş mağribi gibi ülkenin semiz arazilerine,daha fazla zengin olma,daha fazla dünya malı biriktirme hırsıyla saldırıyorlar.İktidar marifetiyle yeşil alanları beton binalarla,avm’lerle,otellerle doldurmayı marifet,gelişme ve büyüme zannediyorlar.İşte bu hırs Taksim’de halkın haklı ve bilinçli eylemlerine takılmıştır.Meselenin özüde budur.Yapılan bu haklı eylem ve tepkiler,daha sonra karanlık güçlerin ve marjinal sol grupların marifetiyle amacından çıkmış ve hükümet devirme eylemlerine dönüştürülmüştür.Ama taksim eylemlerinin ilk başlangıç amacı ve gayesi doğrudur. SAYIN BAŞBAKAN’IN TUTARSIZLIĞI BİNİ GEÇTİ… Olaylar sırasında Başbakanın dili ,söylemleri ve olaylara yaklaşım tarzı çok eleştirilmiştir.Özellikle Sayın Erdoğan’ın dış ülke ziyareti dönüşünde AKP İstanbul teşkilatının hava alanına halkı toplama çalışmaları ve mitingler düzenlenmesi olaya farklı bir boyut katmıştır.Başbakanın bu mitinglerde yaptığı konuşmalarda ki ‘’Milletin alın terini faiz lobisine yedirtmeyeceğiz’’ sözüne ister istemez takıldım.Sayın Erdoğan gezi parkı olaylarının arkasında bu faiz lobisinin olduğunu ve bu faiz lobisinin borsayı etkileyerek,ekonomimizi bozmaya çalıştığını söylemektedir.Halka ise’’ bu faiz lobisinin borsadaki temsilcilerine destek olmayın,bu faiz lobisinin bankalarına para yatırmayın,devlet bankalarıyla işlem yapın’’demek suretiyle tepkisini ortaya koymaktadır.Sayın Başbakana katılıyorum.Faiz lobisi çok tehlikelidir.Ama ne yazık ki Başbakanın söylemleriyle icraatları birbirini tutmuyor.Başbakan daha düne kadar ‘’faiz ekonominin reel bir gerçeğidir’’diyordu.Sayın Başbakan derin bir rüyadan nihayet uyandı.Günaydın sayın başbakan günaydın… -Daha dün faiz ekonominin reel gerçeğidir diyordunuz,şimdi faize savaş açmış donkişot havasındasınız… -Yıllarca ülkeye sıcak para girsin,yatırımcı girsin diye yabancı ülkelere Türkiye’nin en semiz ve kar eden kuruluşlarını,bankalarını babalar gibi sattınız.Borsamızın % 60’ı yabancıların eline geçti. Türkiye’nin gelişmesini istemeyen yabancı ülkeler ellerindeki Türk şirketler ve bankalar aracılığıyla ekonomimizi istedikleri an allak bullak edebilirler.Ve gezi parkı olaylarını bahane ederek borsamıza müdahale ediyorlar.Sayın Başbakan faiz lobisinin mesajını aldı.Şimdi feveran ediyor.Sahte kabadayılık yapıyor.Yıllardır faiz lobisinin elini güçlendirirken aklın neredeydi sayın başbakan.. -Şu an halkın neredeyse tamamı faize bulaşmış durumdadır.Faizsiz hiç bir iş yapılamamaktadır.Faizsiz ev almak,araba almak,iş kurmak hayal olmuştur.2002 yılında Ticaretle uğraşmayan normal bir ailenin faiz ödeme oranı yani kredi kullanma oranı % 10 iken,2010 yılında bu oran % 50’lere çıkmıştır.Kısacası ekonomimiz faizle ayakta duruyorken ve bu gerçeği Başbakan’da biliyorken şimdi faize savaş açmak donkişotluk’tan başka bir şey değildir… -İktidar yıllarca hem kendi bankalarının,hemde dış menşeli Türk bankalarının,dünya bankasından ve batılı bankalardan % 5’le aldığı paraları %10’la halka satmasına göz yumdu.Yani faiz lobisi bu milletin sırtından yıllarca para kazandı.Ekonomimiz çok iyi,merkez bankamız dolu,faizler düştü gibi siyasi popülizm’le kandırılan halk,faiz lobisinin kucağına itildi.Faiz lobisi de bu fırsatı değerlendirdi.Dışarıdan ucuza aldığı paraları,Türkiye’de yüzde yüz karla sattı bu mahsun millete… -Güzellik uykusundan uyanın artık Sayın Başbakan.Tamam karizmayı çizdirmemek adına şu sıralar mitingler düzenliyorsunuz,halkı meydanlara,hava alanlarına toplayıp birilerine mesaj yolluyorsunuz.Lakin artık halka pembe tablolar çizmekten vazgeçin.Sizde tehlikenin farkına vardınız.Zamanında yaptığınız hataların kötü sonuçlarını yaşamaya başladık.Büyük Birlik Partililer ve Alperenler olarak sizi yıllarca uyardık. Rahmetli Genel Başkanımız Muhsinn Yazıcıoğlu bizzat uyarılarda bulunmuştu.Hatta sizin her şeyi çok bilen bazı bakanlarınız ”bize akıl vermeyin”demişlerdi rahmetliye.Bir musibet,bin nasihatten evladır Sayın Başbakan. İmf’nin,Avrupa Birliği’nin ve Faiz lobisinin ekonomi programlarını uygulayarak ekonomimiz aydınlığa çıkmaz.Titreyin ve özünüze dönün…
