Eğitim

Çocuğunuz ders çalışmak istemiyorsa...

Okul Döneminde Ebeveynlerin En Çok Zorlandıkları Konular: Ders Çalışmayan Çocuklar ve Ebeveynlerin Rolü

Abone Ol

Okul Döneminde Ebeveynlerin En Çok Zorlandıkları Konular: Ders Çalışmayan Çocuklar ve Ebeveynlerin Rolü

Okul dönemi, hem çocuklar hem de ebeveynler için zorlu bir süreçtir. Çocuklar, eğitim hayatlarında ilk kez sorumluluk sahibi olmaya başlarlar ve ders çalışmak gibi alışkanlıklar kazanmaları gerekir. Ancak ebeveynler, çocuklarının ders çalışmakta isteksiz olmaları ve hatta bazen ödevlerini yapmaktan kaçınmaları nedeniyle sık sık zorlanır. Bu durum, anne-babaların stres seviyelerini artırabilir ve bazen yanlış çözümler üretmelerine yol açabilir. Örneğin, bazı ebeveynler çocuklarının yerine ödev yapmayı tercih edebilir. Fakat uzmanlar, bu tür müdahalelerin çocukların sorumluluk duygusunu gelişimine engel olduğunu vurgulamaktadır.

Çocuk gelişimi uzmanı Bayram Deleş, ders çalışmak istemeyen çocuklar için ebeveynlere 5 önemli öneri sunuyor. Bu öneriler, hem çocukların daha verimli ders çalışabilmelerini sağlar hem de ebeveynlerin doğru yaklaşımı benimsemelerine yardımcı olur.

1. Mükemmeliyetçi Olmayın: Hatalardan Ders Almak Geliştirici Olur

Çocuklardan, özellikle okul döneminde, mükemmeliyetçi bir yaklaşım beklemek, hem onları zorlar hem de motivasyonlarını kırabilir. Çocuk gelişimi uzmanı Bayram Deleş, çocukların hata yaparak öğrenmelerinin doğal bir süreç olduğunu belirtmektedir. Ödev, sadece bir bilgi aktarım aracı değil, aynı zamanda öğrenme sürecinde yapılan hataların değerli bir fırsat sunduğu bir etkinliktir. Anne babalar, çocuklarının her ödevi mükemmel yapmalarını beklemek yerine, hatalarından ders çıkarmalarına olanak tanımalıdır.

Ebeveynlerin beklentilerini yükseltmek, çocukların hem özgüvenini zedeler hem de derse karşı olumsuz bir tutum geliştirmelerine yol açabilir. Bu nedenle ebeveynler, çocuğun başarısını ve çabasını takdir etmeli, ancak hatalarından öğrenebilmesine de fırsat tanımalıdır. Örneğin, “Bugün biraz zorlandığını fark ettim ama sen yine de çabalarını sonuna kadar gösterdin. Bence bu çok değerli” gibi cümlelerle çocuğa destek olunabilir.

2. Çabalarını Takdir Edin ve Yüreklendirin: Doğru Yönlendirme ve Övgü

Çocuğunuzun ödevine gösterdiği çaba, sonucundan daha önemli olmalıdır. Çünkü doğruya ulaşmak kadar, sürecin içinde çocuğun gösterdiği gayret de gelişimini sağlar. Anne babaların, ödevin doğruluğuna odaklanmak yerine, çocuğun çabasını ve çalışkanlığını takdir etmeleri büyük önem taşır. Bayram Deleş’in önerisi de, öğretmenlerin çocukların doğru ve yanlışlarını değerlendirmesinin daha yerinde olacağı yönündedir; ebeveynler, ödevin sonunda çocuğun doğru veya yanlış yapıp yapmadığına odaklanmamalıdır.

Bir çocuk, başarısız olduğu bir durumda, ebeveyninin onu desteklediğini ve çabasının değerli olduğunu görmeli, bu da onun motivasyonunu artırır. Örneğin, “Bugün ödevine çok emek verdin ve bu emeklerin birikerek seni daha iyi bir öğrenci yapacak” şeklinde bir ifade, çocuğa olumlu bir geri bildirim sunarak cesaretlendirici bir etki yaratır.

3. Onun İçin Sessiz Bir Alan Oluşturun: Dikkatini Toplamasına Yardımcı Olun

Çocukların ödev yaparken dikkatlerini toplamak, başarılarının önemli bir parçasıdır. Ancak, evdeki gürültü ve dikkat dağıtıcı unsurlar, çocukların bu süreçte zorlanmalarına neden olabilir. Ebeveynler, çocuklarının ders çalışma zamanı için sessiz ve dikkatini toplayabileceği bir alan oluşturmalıdır. Bu ortamda, televizyon, telefon ve müzik gibi dikkat dağıtıcı unsurların bulunmaması, çocuğun odaklanmasını kolaylaştıracaktır.

Örneğin, çocuk için özel bir çalışma alanı oluşturmak, okul gereçlerini düzenli tutmak ve çalışma zamanı için belirli bir rutin oluşturmak da verimliliği artırabilir. Ayrıca, bazı çocuklar sessiz bir ortamda daha rahat çalışırken, bazıları biraz daha dinamik bir ortamda daha iyi performans gösterebilir. Bu nedenle, çocuğun hangi tür bir ortamda daha verimli olduğunu gözlemleyerek, ona uygun bir çalışma alanı oluşturmak oldukça önemli bir adımdır.

4. Ödevlerini Yapan Değil, Ona Rehberlik Eden Ebeveyn Olun

Ödev yapmak, çocuğun sorumluluğunda olmalıdır. Ebeveynlerin görevi, çocuğa rehberlik etmek ve onu doğru yolda yönlendirmektir. Çocuklar ödevlerinde zorlandığında, anne babaların onlara soruları çözerken değil, çözüm için nasıl düşünmeleri gerektiğini öğretmeleri gerekmektedir. Bu, çocuğun özgüvenini artırır ve problemleri kendi başına çözme becerisini geliştirmesine yardımcı olur.

Ebeveynler, çocukları zor bir ödevle karşılaştığında onlara cesaret vererek, “Bunu birlikte çözebiliriz, ama önce hangi adımları izlemelisin? Ne yapman gerektiğini düşünüyorsun?” gibi sorularla yol gösterici olabilirler. Bu tür bir yaklaşım, çocuğun problem çözme becerisini geliştirecek ve gelecekte benzer durumlarla karşılaştığında daha özgüvenli olacaktır.

5. Ödev Zamanını Belirleyin: Rutin Oluşturun

Çocukların günlük rutinleri, hem fiziksel hem de zihinsel sağlıkları için son derece önemlidir. Özellikle ders çalışmak ve ödev yapmak gibi sorumluluklar, düzenli bir rutine bağlandığında daha verimli hale gelir. Ebeveynler, çocuğun ödev saati için birlikte karar verebilir ve bir plan oluşturabilirler. Örneğin, "Ödev saatin 18:00'da mı olsun, yoksa 18:30'da mı?" gibi bir seçim yaparak çocuğa ödev zamanı üzerinde kontrol hissi verebilirler.

Rutinler, aynı zamanda çocukların zaman yönetimi becerilerini geliştirmelerine de yardımcı olur. Ödev saatinin belirlenmesi ve bu zamanın kararlı bir şekilde uygulanması, çocukların sorumluluk duygusunu güçlendirecektir.


Sonuç: Çocukların Eğitim Sürecine Destek Olmak

Ebeveynlerin, çocuklarının ders çalışma süreçlerinde sorumluluk sahibi olmalarını sağlamak için doğru yaklaşım benimsemeleri büyük önem taşır. Çocukların özgüvenlerini artırmak, doğru yönlendirmeler yapmak ve onları desteklemek, başarıya giden yolda onlara rehberlik eder. Mükemmeliyetçilikten kaçınmak, çabalarını takdir etmek, sessiz bir alan yaratmak, rehberlik etmek ve düzenli bir rutin oluşturmak, çocukların eğitim hayatlarında başarılı olmalarına katkı sağlar. Unutulmamalıdır ki, her çocuk farklıdır ve onların ihtiyaçlarına göre esnek bir yaklaşım benimsemek, sağlıklı bir eğitim süreci için en iyi çözümdür.