Dahiler de biraz çatlaktır...
İşte 6 dahinin en garip alışkanlıkları...
Acaba her dahinin, her sanatçının veya yaratıcının illaki bir tahtasının eksik mi olması gerekiyor?
Belki de akılları ve yaratıcılıklarıyla ancak bu şekilde baş edebiliyorlardır. Yoksa çok akıllı olan birinin, yaşam oyununda da çok akıllı davranarak mutlu olması gerekmez mi?
Liste, çok yakından tanıdığımız 6 dahinin garip özellikleriyle ilgili…
Bakalım siz ne düşüneceksiniz?
Bobby Fischer(1943-2008)
Dünya’daki en iyi satranç ustalarından biri. Amerikalı olan , anti Amerikalı Fischer, Amerika’nın yetiştirdiği tek Dünya satranç şampiyonu. Ancak Fischer çok değişken ve agresif yapısıyla dikkatleri ve tepkileri de sürekli üstüne çekti. Daha 15 yaşındayken satrançta dünya’nın en usta ismi olan Fischer önce Amerika vatandaşlığından çıkartıldı, yıllarca kanun kaçağı olarak yaşadı ve 2008 yılında da İzlanda vatandaşı olarak öldü. Çünkü Fischer’ın da diğer dahilerde olduğu gibi problemleri vardı, Amerikayla, kendisiyle, Yahudilerle… İlk önce 1972 yılında Dünya Sovyet Şampiyonunu yendi, bu şampiyonluğu sayesinde Sovyetlerin satrançtaki şampiyonluğunu da sona erdirdi ancak bu ünvanını daha sonra kaybetti. Çünkü Fischer, santranç şampiyonluğuna devam etmek için FIDE (Uluslararası Satranç Federasyonu)den bir dizi istekte bulunmuştu. FIDE istekleri şımarıkça buldu ve kabul etmedi. Bu yüzden şampiyonluk ünvanı Fischer’dan geri alındı. Bu olaydan sonra Fischer’ı 20 yıl kimse görmedi. BM tarafından kanun kaçağı olarak anılan gizemli dahi Fischer yıllar sonra Yugoslavya’da bir satranç maçına katıldı ve o maçın sonunda 3.35 milyon dolar kazandı. Fischer daha sonra 11 Eylül’de söylediği şu sözleri de büyük tepki topladı. “: “Ne kadar güzel haber bu. Ben bu saldırıyı alkışlıyorum. Amerika ve İsrail yıllardır Filistinlileri öldürüyorlar, soyuyorlar; ama bunlar kimsenin umurunda değil. Şimdi iş tersine tepiyor… Amerika yeryüzünden silinmeli.” Fischer 2008 yılında İzlanda‘da İzlanda vatandaşı olarak öldü.
Beethoven
Dünya’nın en önemli bestecilerinden biri. Newyork Times Gazetesi tarafından da klasik müzik tarihinin en önemli 10 bestecisinden biri seçilen Beethoven’ın da çok garip huyları bulunuyordu. Beethoven etrafındaki insanlara çok kaba davranıyor ve herkesle kavga ediyordu. Daha sonradan sağır olması da tabiki onun ve etrafındakilerin hayatını daha da zorlaştırdı. Evinde çalışanları hırsızlıkla suçluyor ve kızdığı zaman karşısındakilere birşeyler fırlatarak kendini rahatlatıyordu. Sürekli pis kıyafetler giyen ve çok aksi olan Beethoven hiç evlenmemiş.
George Sand
Fransız yazar ve romancı olan George Sand , dünyaca ünlenen ilk Fransız yazar olmasına rağmen , dahi sınıfında hiçbir zaman yer almadı. Ama onun IQ’su 143'tü . O büyük bir feminist ve sürekli olarak toplumun kurallarına aykırı hareketler yapmasıyla da tanınıyor. O sokaklarda erkek kıyafetleriyle dolaşıp, gayrimeşru ilişkiler de yaşıyormuş. O toplumdaki her kadının kabul ettiği davranış biçimini kabul etmeyi reddetmiş. Ayrıca asi tavırları ve sansasyonel hayatı ile de kimseyi şaşırtmamış.
Thomas Edison
Edison herkesin tanıdığı bir dahi...Peki dahi olmakla, az uyumak arasında bir bağlantı var mı acaba? Edison hayatı boyunca kısa uykularla hayatını devam ettirmeyi başardı ve hiçbir insanın bütün bir geceyi uyuyarak geçirmemesi gerektiğini söyledi. Edison uykudan , sevdiklerinden , yemekten, yani hayatın bütün nimetlerinden kendini uzak tutarak bütün konsatrasyonunu sadece işine verdi.
Nikola Tesla(1856-1943)
Mucit, elektrik mühendisi, makine mühendisi, Fizik bilgini… Nikola Tesla da Edison gibi pek uyumayı sevmiyormuş . Çalşmaya sabaha karşı başlayıp, hiç mola vermeden ertesi gün sabah 5'lere kadar durmadan çalışabiliyormuş. Nikola Tesla bir dahiydi ama çok da saplantılı biriydi. Değişik fobileri vardı. 3 lü sayılar konusunda saplantılıydı o kadar ki kalacağı bir otel odasının numarasının mutlaka 3‘e bölünebiliyor olması gerekliydi. Mücevherden nefret ederdi, özellikle de inci küpelerden. Resmi yemekler dışında, her zaman tek başına yemek yiyen Tesla, asla bir kadınla başbaşa yemek yemedi. Asla evlenmedi ama bekar olmasının onun bilimsel yeteneklerine yardımcı olduğunu düşünüyordu.
Leonardo Davinci(1452-1519)
Rönesans döneminin İtalyan mimarı, mucidi, matematikçisi, müzisyeni Leonardo Davinci de tıpkı diğer dahiler gibi kolay bir hayat geçirmemiş. Onun da diğer dahiler gibi garip özellikleri varmış. Mükemmele ulaşma arzusu onu sürekli olarak yaptığı işleri yarım bırakmasına sebep oluyormuş. Buna rağmen onun en ünlü eserlerinden olan Mona Lisa ve Son Akşam Yemeği yapıtlarını tamamlamayı başarmış. Davinci de 8 saatlik deliksiz bir uyku uyumaktansa 15'er dakikalık molalar vererek uyumayı tercih ediyormuş. İşlerine tam olarak konsantre olamayışının sebebi de az uyku uyuması olarak gösteriliyor. Davinci, yaşadığı sapkın ilişkiler sonrasında Freud tarafından firijit olarak analiz edilmiştir.
Alıntıdır.