EĞİTİM - ÖĞRETİM

Abone Ol


2018-2019 Eğitim Öğretim yılı başladı,tüm eğitim camiasına ve ülkemize hayırlı olsun.Yaklaşık 17 milyon öğrenciden oluşan dev bir öğrenci topluluğumuz var. Bir milyon civarında da eğitimci kadromuz bulunmakta. Birçok ülkenin nüfusundan daha fazla öğrenci ve öğretmenlerden oluşan büyük bir kitle eğitim öğretimin ana parçaları. Vericiler ve alıcılar olarak arada iyi bir dengenin korunması gerekiyor. Sağlıklı bir iletişim eğitim öğretimin ana unsurlarındandır. İyi bir iletişim kuramazsanız, iyi sonuçlar da elde edemezsiniz. Eğitim öğretimde klasik yöntemler yanında teknolojiden de yeterince faydalanmak gerekiyor. Fatih Projesi bu anlamda çok değerli. Gerek akıllı tahtalar, gerekse de tabletlerle bilgiye ulaşmak ve görsel işitsel anlamda bilgilerden istifade etmek çok kolay hale geldi. Öğrenci merkezli eğitim öğretim tercih edilerek, öğrencinin ders içinde tutulması gerekiyor. Tutulması derken sadece bedeniyle derste değil, kendisinin de isteyerek, arzulu ve şevkli bir biçimde öğrenim sürecinin önemli bir parçası olmasıdır kastettiğimiz.







Eğitim; milletlerin kaderinde en önemli rolü oynayan baş etkenlerden biridir. Haliyle bizim ülkemizde de en önemli konu eğitimdir. Eğitimsiz insanların (öğrenim görmüş olsalar bile) ülkeye, bilerek veya bilmeyerek verdikleri zarar çok büyük olabiliyor. Onun için işin sadece öğretim kısmı, öğrencilerin zihinlerini, beyinlerini bilgiyle doldurmaktan veya bu konuda çaba vermekten başka bir işe yaramıyor. Ezberci eğitimle bir arpa boyu bile yol alamadık. Mehter takımına atfedilen aslında onda olmayan, iki ileri bir veya iki geri gidip, olduğumuz yerde dönüp duruyoruz veya çok az bir aşama katediyoruz. İşin öğretimden daha ziyade eğitim kısmı ile ilgilenmemiz lazım.







Öncelikle şu aşamada eğitimin tanımını yapalım. Eğitim, insanın davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak istedik değişim,dönüşüm  meydana getirme sürecidir.



Toplumumuzda eğitim sıklıkla öğretimle karıştırılıyor. Öğretim, insanlara bilgileri öğrenim yöntemleriyle bir şekilde kavratmaktır. Eğitim de, öğrenilenlerin davranışa dönüşmesi, insanların bunu hayatlarında uygulamaları demektir. Bu kavramları sadece okullarla sınırlı tutmamak lazım. Eğitim – öğretim hayatın her alanında, her yaşında mümkündür. Yediden yetmişe değil, beşikten mezara geçerlidir. Dinimizin ilk emri de “oku”dur. İlim öğrenmek kadın erkek her müslümana  farzdır. Peygamber Efendimiz (s.a.v) “İlim müslümanın yitik malıdır, nerede bulursa alsın.” buyurmuştur. Dinimizde “ İlmi ile amil olmak” kavramı vardır. İnsanın öğrendiklerini hayatına uygulaması,aynı zamanda uyguladıklarını başkalarına da anlatması,öğretmesi ve uygulanması yönünde teşvik etmesi demektir. Aksi halde insanın öğrendiği kuru bilgilerden ibaret kalır. Yüce Kitabımız  Kur’an-ı Kerim bildikleriyle amel etmeyenleri ve bu anlamda insanlara faydalı olmayanları ‘’kitap yüklü merkeplere’’ benzetmiştir. Bizler de öğrendiğimiz müspet, hayırlı bilgileri hayatımıza uygulamak durumundayız. Bu da eğitimin gerçekleşmesi demektir.







                Çocuklarımızın, gençlerimizin beyinlerini  bilgilerle dolduracağım diye çalışmak yerine, onlara güzel davranışları kazandıracak süreci de hayata geçirmeliyiz. Elbette bilgileri de öğreteceğiz ama, önemli olan bunları sosyal hayatta verimli olarak kullanabilmektir. Bunun için de değerler eğitimi çok önemlidir. Milli ve ahlaki değerleri kazandırmamız lazım ki, öğretimle birlikte istediğimiz sonucu elde edebilelim. Dünyanın en büyük canileri, kitle imha silahı üreticileri ..  iyi öğrenim görmüş ama eğitim almamış insanlarından oluşabiliyor. Bize her şeyden önce iyi eğitimli insanlar gerekiyor. İyi eğitim almış ama bunun yanında iyi bir öğretim döneminden geçmiş insanlar da, Afyonlu ifadesiyle kaymaklı kadayıf hükmüne geçer. Sonuçta vatanına, milletine hayırlı evlatlar yetiştirip, onları milli ve ahlaki değerlerle de  bezemek ana gayedir.



                İnsan eğitiminin günümüzdeki en önemli mesele olduğunu tekrar vurgulayıp, Çinli bir filozofun özlü sözüyle konuyu bağlayalım. “Planınız bir yıl içinse pirinç ekin, on yıl içinse ağaç dikin, yüz yıl içinse insanları eğitin.





Lokman ÖZKUL

Eğitimci-Yazar