İslami Düşüncenin 6. Maddesi:
6. Tuzak bilgi sistemleri olan felsefe, sosyoloji, antropoloji, psikoloji ve siyasal bilgiler gibi onlarca tuzak bilginin içeriği vahyi asla kabul etmezler. Bilim kılıfı ile İslam’ı örtbas eden bu tuzakları “gerekçeli bir şekilde” reddetmeyen İslami düşünceye ulaşamaz. Açıklayalım.
“Kendilerine ilim ve iman verilenler” ( Rum-56) ayetinde ilim imandan önce geliyor. İslam’ın ilme, fenne bakışını sorgulayanlar Müslümanlığından pişmanlık duyanlardır. İman ile uyumlu olmayan ve İslam’ı hedef tahtası yapan her bilim kutsal bir inektir. “Bilim Kutsal Bir İnektir” adlı kitabın (A. Standen, Çıdam Y.) yazarı bilimin kutsal bir inek olduğunu söylüyor. “Kutsal inek” tanımı batıl din demektir. İslam ile kendi arasına kalın bir çizgi çeken felsefe en eski batıl dinlerdendir. Dinin ne olduğunu kelime manası tayin eder. Din, “gidilen yol” demektir. Sodam-Gomore-Bizans-Roma-Atina- günümüz dünyası: Bu altılı zincir İslam’ı inkâr hattıdır ve felsefenin çizdiği yoldur.
Düşünce Çeşitleri: İslami düşünce, felsefi düşünce, liberal düşünce, Marksist düşünce, deist, ateist, sosyolojik düşünce vs gibi… İslam kendi dışındaki düşünceleri reddeder. Görüldüğü gibi herkes düşüncesini inandığı din ile temellendirir; düşüncesine inandığı din ile atıf yapar. Müslüman’ın düşüncesine İslami düşünce, Macron’un, Trump’ın, Netanyahu’nun düşüncesine ise felsefi düşünce temel teşkil eder. İki türlü düşünce yolu olanın yolunu İslam reddeder. Kişinin Müslümanlığını sadece adı tayin etmez; düşüncesi tayin eder. Yukarıdaki düşünce çeşitleri bunun için var. Dünyadaki tüm ideolojilerin, sistemlerin adı farklı da olsa düşünceleri kesinlikle felsefe temellidir. Felsefe grubu dersler ve sosyoloji felsefenin koltuk değnekleridir. Her şey şu iki cümlede saklı: Tanım ve tasnif ne üzerinden ise din onun üzerinden oluşur. Düşünceye ne ile atıf yaparsa kişinin dini odur.
Felsefe M. Ö. 7. yy. İyonya’da tarih sahnesine çıktı. Tamamen insan icadı türedi bir düşünme biçimidir. Felsefenin semavi dinler kadar eski bir geçmişi vardır çünkü İslam’a karşı en eski en batıl dindir. Felsefe, kelam, tasavvuf teslisi hep beraber yürürler. Kelam, İslam’ı felsefeye karşı savunmak için doğdu ancak felsefe tarafından yutuldu. Tarihte Müslüman’ların felsefe tuzağına düşmesi ile günümüzde sefil kavram tuzağına düşmeleri aynı şeylerdir. Düşünemeyenlerin tarihi tekerrür eder.
1977, İ. H. L. son sınıf kelam kitabında; “İmamı Gazali yirmi konuda felsefeyi ağır suçladı; üç konuda küfür ile itham etti” cümlesi vardı. Felsefe grubunun üzerini çizmek için daha kaç delil getirelim! Gazali bugün sağ olsaydı üç değil on üç konuda küfürle itham ederdi. İslam’ı kavramları merkeze almayan felsefe ve her düşünme biçimi İslam’ı açığa almıştır. Kuran’ın bütününün korunacağına dair bir ayet var; ama kelimeleri üzerinden tahrif edilmek isteneceğine dair on ayet zikrettik. Sözde sosyal/siyasal bilgilerin bütün kelimeleri Kuran’ın kelimelerine hiç itibar etmezler. “Sorma kişinin aslını sohbetinden belli olur.” (Atasözü) Sohbetinden yani kelimelerinden belli olur.
Pisagor, Eflatun, Aristo, Kant vs. Felsefenin ilk 22 filozofu, “insan konuşan bir hayvandır, insan düpedüz hayvandır” diyerek hepsi insanların hayvan olduğunu ilan ettiler; hayvan nasıl düşünebilir? Doğan sözlük filozofu ‘dinsiz’ olarak tanımlıyor. Düşünce konusunda İslam’dan ayrılan, İslam’dan ayrılmayı göze almıştır. Hiçbir felsefeci bu 22 isme itiraz edemez. Çünkü Kant’a, Platon’a, Aristo’ya rağmen felsefe olmaz; tıpkı Allah’a rağmen Müslümanlık olmadığı gibi. Saint- Simon, Auguste Comte, Karl Marx, Max Weber vs. bütün bu isimler gayrimüslim ve hepsi Ebu Cehil’e vekâlet ediyor. Felsefeyi esas alan Aristo’ya vekâlet vermiştir. Düşünmek vekâlet kabul etmez.
İslam felsefesi, Müslüman filozoflar vs diyorlar. İslami kavramlar; yama-takas-vekâlet-terkip-tamlama-müşterek (6) kabul etmezler. Elma sirkesi deyince, sirkenin elmadan oluştuğu anlaşılır. İslam felsefesi deyince İslam felsefe ile temellendirilmiş olur. İslam’ın temeli vahiydir; Aristo değildir. Bunu yapan İslam’ı altı kez ifsat etmiştir. İslam’da bunun bir hükmü vardır; oraya girmeyelim.
Neden altılı zincirin dili/dini olan felsefe/philosophia, sosyoloji/Sociolog gibi Yunan kökenli dili esas alıyorlar. Çünkü mağluplar efendilerinin dilini kullanırlar. Sefil kavram kullananlar “biz şu kurallardan dolayı doğru düşünüyoruz” diyemezler. Sefil ve yüce kavramların listesini çıkarıp, sefillerin üzerini çizmeyenin düşünme vasfı yoktur. “Felsefeyi Yaşamak” adlı kitap, R. Billington, Ayrıntı Yayınları, S.288’de, cinsiyetsizliği ve ensesti kabul ediyor; onaylıyor. Hem din dışı hem de dini okulların açıldığı bu helak noktasına sefil kavramlar yüzünden geldik. Sefil kavram kullananlar her türlü felaketi kendi zihninde meşrulaştırır yaparlar/yapıyorlar. (Yasa 7’den devam)