Bilgisayarlar gibi, insan beyni de bilgisayar korsanlarına karşı savunmasız olabilir. Teknoloji şimdiden bilim insanlarının insanların düşüncelerini okumasına ve hatta beyinlerine yenilerini yerleştirmesine izin veriyor.  Peki Ya, İnsan Beyni Nasıl Hacklenebilir mi?

Science Channel'ın "Through the Wormhole" programının bir bölümünde sunucu Morgan Freeman, zihni hacklemenin potansiyelini ve tehlikelerini araştırıyor. Science Channel' ın Morgan Freeman' ın sunduğu "Through the Wormhole" Tv programının son bölümü, zihni hacklemenin potansiyel ve tehlikelerini araştırıyor. Bir bölümünde ET. Freeman gösteride "Bir veri dünyasında yaşıyoruz" diyor. "Yakında bir gün, en derin düşüncelerimiz artık bize ait olmayabilir." Akıl okuma İnsanların zihinlerini okumak her zaman teknoloji gerektirmez.

New Yorklu Psikolog Marc Salem, bir kişinin vücut dilindeki küçük fiziksel ipuçlarını kullanarak bir kişinin düşüncelerini deşifre edebilir. Salem WordsSideKick.com'a “Burundaki bir çizik, yalan söylediğiniz anlamına gelebilir veya burnunuzun kaşındığı anlamına gelebilir” dedi. Birinin zihnini okumaya çalışırken, ona bir hareketin ne anlama geldiğini söyleyen "sinyal paketi" dediği şeyi arar. Gösteri, Salem 'i profesyonel poker oyuncularının kartlarını tahmin ederken izliyor - görünüşte imkansız bir başarı. Salem bunu yapmak için bağlama güvenir. "Onların sözel olmayan çekimlerini ve ipuçlarını alabiliyorum" dedi. "Onlar için ne kadar çok bağlamım olursa, onları o kadar çok anlayabilirim."

Elbette teknoloji, bilim insanlarına insan beynine daha da doğrudan erişim sağlayabilir. Freeman, mucit ve nöroteknoloji uzmanı Philip Low'un, iBrain adlı, kafa derisinin yüzeyinden beynin elektriksel aktivitesini algılayabilen taşınabilir bir beyin monitörü geliştirdiğini açıklıyor. Lou Gehrig hastalığı (amiyotrofik lateral skleroz) veya diğer felç türleri olan kişilerde hala sağlıklı beyin aktivitesi vardır.

iBrain'i kullanarak, bilgisayar ekranındaki sanal bir eli kontrol etmek için düşünceleri kullanabilirler. Morgan Freeman, Science Channel'ın "Through the Wormhole" programını sunuyor. Bu  bölüm "Hacking the Brain"i kapsıyor. (İmaj kredisi: Wormhole- Science Channel aracılığıyla) Gösteri daha sonra zihin okumanın daha da karmaşık biçimlerini araştırıyor.

Freeman, "Bazı sinirbilimciler beynin dilini düz İngilizce'ye çeviriyorlar" diyor. Berkeley'deki California Üniversitesi'nden sinirbilimci Jack Gallant, düşünceleri resimlere ve kelimelere çevirmek için bir "beyin sözlüğü" derliyor. Gallant ve meslektaşları, fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRI) yoluyla beyin aktivitelerini ölçerken insanlara farklı görüntüler gösterdi. Gallant'ın ekibi, beyin aktivitesinden insanların gördüğü yaklaşık görüntüleri yeniden oluşturabiliyor. Bilim adamları ayrıca, insanların gördükleri görüntüler hakkında ne düşündüklerini tahmin etmelerini sağlayan bir kavramlar sözlüğü geliştiriyorlar. Zihinsel değişikliklere neden olan bu tür teknolojiler zaten etik sorunları da gündeme getiriyor.

Gallant, "Teknolojinin ne kadar hızlı ilerleyeceğini bilmiyoruz" diyor. Freeman daha da şaşırtıcı bir olasılığı keşfetmeye devam ediyor: Düşüncelerin şifresi çözülebiliyorsa, onlar da değiştirilebilir mi? Örneğin, bir amatörü bir günde uzmana dönüştürebildiğinizi hayal edin. Sinirbilimci ve girişimci Chris Berka' nın misyonu budur. Sporcular, sanatçılar veya diğer uzmanlar, "bölgede olmak" adı verilen aşırı bir zihinsel odaklanma durumundan yararlanabilirler. Bölge durumunun (amatörlerin de başarabileceği) beyin aktivitesinde özel bir imzası vardır. Berka'nın yönettiği nöroteknoloji şirketi, okçuluk gibi bir görev sırasında insanların beyin aktivitelerini izlemek ve "zirve performans durumuna", yani bölgeye ulaştıklarında onları bilgilendirmek için teknoloji geliştiriyor. Esasen teknoloji, performanslarını artırmak için insanlara kendi beyinlerini hackleme yeteneği veriyor.

Peki ya diğer insanlar bir kişinin beynine girip oraya düşünceler yerleştirebilirse? Freeman, bilgisayar programcılarının "çatlaklar" kullanarak güvenli sistemlere girdiğini söylüyor. İnsanlarda, koku alma duyusu beyin için bir çatlak olabilir.

İsrail'deki Tel-Aviv Yaffo Akademik Koleji'nde psikolog olan Ilana Hairston, insanların uyurken beyinlerine bilgi yerleştirmek için kokuyu kullanıyor. Uyuyan insanları belirli hoş veya kötü kokuları belirli seslerle ilişkilendirmeleri için eğitiyor. Fikir bilimkurgu gibi geliyor, ancak koku gibi duyuların bilinçli farkındalık olmadan beyne girmesine izin veren bir beyin yoluna dayanıyor. Gösteride, Freeman tüm bu zihin araştırma çabalarını karakteristik ağırbaşlılığıyla keşfediyor. Açıklanan yöntemlerin çoğu, insan yeteneklerini iyileştirmeyi veya geliştirmeyi amaçlamaktadır. Ancak bazıları gerçekten ürkütücü bir geleceği ima ediyor.

İnsan beyninin hacklenebileceğini ifade eden bazı uzmanlar ise, yapay zekayı da tehlikeli kılan şeyin yine insan beyni olduğunu belirtiyorlar.

Manşetteyiz Dergisinin Haziran sayısına röportaj veren Osman Demircan, ‘Yapay zeka tehlikeli mi?’ sorusuna, “Yapay zeka tehlikeli değil. Bunu net bir şekilde söyleyebilirim, en azından bugün tehlikeli değil. Sosyal medya da 10 yıl önce tehlikeli değildi, bugün çıktı tehlikeleri…Yapay zeka ise daha yeni yeni hayatımızda… İlerleyen zamanlarda neye evrileceğini hep birlikte göreceğiz. Bugün işin konuşulmayan kısmı yapay bilinç ve bilince sahip olan insan! İnsanoğlu bir bilince sahip olduğu için, yapay zekayı da insan icat ettiği için orada tehlike gündeme gelebiliyor.” dedi.

Yapay bilinçte de senin benim gibi fikir üretebilen, karar verebilen, olasılıkları olan bir bilinçten bahsediyoruz. Tehlikeli olan bu! İnsanlığın sonunu yine insan getiriyor. Hal böyle olunca, insanı yok edersek insanlığın sonu gelmeyecek gibi bir önermeyi mantıklı bulabilen bir yapay bilinç bence çok tehlikeli olabilir. Zaten filmlere de konu olan kısım bu. Dolayısı ile şu anda hala yapay bilinç olmadığı için yapay zeka adına bir tehlikeden bahsedemeyiz. Ama yapay bilinç aşamasında gelindiğinde iş değişebilir. Şu anda bilinçli olan hala insan!

Elon Musk’un geliştirdiği ve insanlar üzerinde test için FDA’dan onay aldığı Neuralink beyin implantı hakkındaki düşüncelerini de belirten Osman Demircan, “Düşünceyle cihazları kontrol edebileceğimiz ile alakalı ürünleri anlatırken artık canlı deneylere geçileceğini ifade etmişti Elon Musk. Burada kimsenin görmediği bir şey vardı. Yan tarafta bir makine duruyordu ve o makine insan beyin zarına o neuralink cihazını dikebilecek olan makineydi. Yani insan beynine o zarla bir şey dikebilecek makineyi icat etmiş adam. Yapay zekadan daha tehlikeli olan şey bu. Neuralink benim beynime eğer takılırsa, sonuç olarak işte bu noktada endişelenmeye başlıyor olabiliriz. Ben de bir yapay zekaya entegre bir şekilde çalışırsam, bu demek oluyor ki, ben yapay zekadan öğreneceğim yapay zeka benden öğrenecek. Karşılıklı öğrenirken yapay zeka artık bilinci de öğrenmeye başlarsa, bu büyük sorun olacaktır düşüncesindeyim. Bunlar şu an için uç şeyler ancak gerçekleşmesi de zor değil.” şeklinde konuştu.

İNSAN BEYNİ HACKLENEBİLİR

Osman Demircan, insan beyninin de hacklenebileceğini ifade ederek, “Eğer bu tarz bir cihaz insan beynine takılırsa kesinlikle hacklenebilir. Olmayan görüntüler bana kopyalanabilir mi derseniz, eğer benim kafamda böyle bir implant varsa, emin değilim ama kopyalanabilir de. Öte yandan böyle bir implant insan beynindeki olumsuz verileri silebilme özelliğine de sahip olabilir. Bu son derece olumlu bir şeye de dönüşebilir. Ama olaya sadece yapay zeka olarak bakmamak lazım. Yapay zeka, robotik teknoloji, metavers… Üçü birbiri ile karıştığı zaman aslında nasıl bir tehlike yaratacak? Bunu irdelemek lazım. Robotik teknoloji ile robotlar üretiliyor, robotlara bütün savaş tekniklerinin öğretildiği yapay zeka hükmedecek ama yapay zekayı da insan yönetecek. İnsan bunu nerede yönetecek? Metavers gözlüğünü takacak ve robotun ya gördüğü ekranı görüyor olacak ya da gerçekten sanal olarak yaratılmış savaş alanını görüyor olacak. Teknolojinin ilk evrildiği yer genelde savaş teknolojileri oluyor.” dedi.

Bu arada insan beyniyle bilgisayarları birbirine bağlayan çip teknolojisinin olası risklerini ise şöyle açıklayabiliriz:

Neuralink'i kötüye kullanan bir siber saldırgan çok sayıda insanın duygu durumunu yönlendirebilir ve bundan kazanç elde edebilir. Örneğin uzun süre depresyona ve panik atağa zorlanan bir bireyin hayatını sonlandırmaya yönlendirilmesi, toplumların çatışmaya sevkedilmesiyle anarşinin tetiklenmesi, büyük bir pazarlık öncesinde karşı tarafın yönlendirilerek normal şartlar altında asla kabul etmeyeceği zararına bir ticari teklifi kabul etmesiyle siber saldırganlar ticari kazanımlar elde edebilir. Ayrıca NeuraLink vb. gibi teknolojileri devletler de ele geçirmeye çalışabilir. Bu sayede halkı sürekli yönlendirebilir, sürü gibi güdebilecekleri pozisyonda tutmaya çalışabilirler. Bilgisayar hack’leme, yazılım hack’leme, otomobil hack’leme, tıbbi cihaz hack’leme derken sıranın beynimize geliyor olması insanlar olarak tüylerimizi ürpertiyor. 

Sonuç olarak, Evet insan beyni hacklenebilir. Her şart ve koşulda düşünce, duygu ve davranışlarımızın bizim kontrolümüzde olması gerekiyor. Bunun için profesyonel yardım almaktan çekinmeyin, sorularınız için benimle whatasapp 0544 724 36 50 hattımdan iletişime geçebilirsiniz.

Beynini doğru programlayan ve psikolojikmen sağlıklı bireyler her zaman birkaç adım güvenle önde ilerler…