KÜRESELLEŞME ÇUKURUNDAN SESLER!..
Alacağınız ilaçlar sizi bekliyor; almadığınız kitaplara karşılık.
Boş zamanlarda kitap okunmaz, kitap okumak için zamanlar boşaltılır.
Cehaletin dört atlısı: Ekranlar, reklamlar, vitrinler, tabelalar…
Çok söz yalandır; bilgelerin kalemi seri üretim yapmaz.
Dinde bazen bir yanlış, bütün doğruları götürür.
En sağlıklı insan, okuma açlığı çeken insandır.
Fırtınalar her zaman “aidiyet kavramları” üzerinden kopar.
Gövdeyi muhafaza el’in nâmusu, iyi bir sözlük dilin nâmusu.
Hakiki lisan, husûsen aidiyet kavramlarıdır.
Islah olmamış bir dil, dünyanın düzen bekçisidir.
İnsanlar ‘tanımlanarak’, hayvanlar ‘tartılarak’ değer biçilir.
Joker kavramlar, yedi düvelin yedi bohçalı Hürmüz’üdür.
Kimlerle aynı kavramları kullanıyorsanız, onlarla “aynı kefeye” düşersiniz.
Liberalizm kavşağında buluşan dünya, küreselleşme çukuruna çakıldı.
Mutlak farklı tanımlar, mutlak farklı inanç demektir. (12 Eylül-15 Temmuz gibi)
Ne sağ’dan git, ne sol’dan; yedi düvele çıkar dört koldan…
Okumuyorsan (:iyi ve kötüyü bilmiyorsan), bedelini ödeyeceksin!
Ölçüsü “sözlük” olmayanın, cehaleti gözlük olur.
‘Paralel dil’ yapılanması, ‘paralel devlet’ten daha tehlikelidir.
Reklamlar, emtianın satış duasıdır.
Sorma kişiyi tanımından belli olur.
Şifanın altyapısı sende yoksa doktorlara ‘hafriyat’ işi çıkmıştır.
Tüketim toplumumun mâbedi marketlerdir.
Uzaktan kumandalar, uzak ve yakınımızdakileri sildi-süpürdü.
“Üslubu beyan, aynıyla insan”, aynaya benzer, kişide lisan.
Vatan sevgisi; “sağcı-milliyetçi-muhafazakâr” lıktan değil; imandandır.
Yanlış tanım sözlükten döner.
Zor bir konuyu, kolay bir dil ile anlatan yazarı zaman eskitemez.
Tek dünya devletinin kavramları: Kültür, ideoloji, tanrı, aydın, slogan, muhafazakâr, devrim, entel, sonu sel, sal ile biten kelimeler… Gelişme, ilerleme, kalkınma teslisi ya da ilerleme inancı, insan/kadın hakları, evrensel değerler, sağ, sol, ilerici, gerici, çağdaş, modern… İslam’a dalgakıran olan tuzak bilgi sistemleri: Felsefe, sosyoloji, psikoloji, tasavvuf, kelam, gelenek vs. Tevhidi kavramlara yama vuranlar: Elli kadar: Ilımlı İslam, radikal İslam, İslamofobi, İslamcı, Müslüman aydın, İslam rönesansı vs. Kavramları bilmeyenin (bilene rastlamadım) yediği, içtiği şüphelidir.
Nicelerinin üç türedi kavram (hizmet, himmet, hoşgörü) yüzünden kırk yılı telef olmadı mı? Diğer yapılanmalar da böyle… Dünyanın en tehlikeli hastalığı kelimeleri bilmemektir. Güç mücadelenizi silahlarla (küçük savaş), kimlik mücadelenizi kavramlarınıza ve içeriğine sadakatle (büyük savaş) yaparsınız. Büyük savaş elden gidiyor. Kavramların “garantili” özelliği; batının kavramını kullanan, batının ‘taklitçisi, tetikçisi’ olur. Bakın şu sokaklardaki gençliğe; kimin gençliği bu?