MEHMET ZAHİD KOTKU VE NECMİ
Hocamızın ve milli görüşün en güçlü destekleyicisi hiç şüphesiz Mehmet Zaid Kotku Hazretleriydi. Şahıs olarak kendisi desteklediği gibi binlerce kişiyi bulan müridanını da bu yola seferber etmiş, onların cihad etmesine vesile olmuştu.
Hayatta iken kendisine yetiştiğim, sohbetini dinlediğim, elini öpme imkânını bulduğum, zikir meclisine ve sabah evratlarına katıldığım, aramızda güzel ve unutulmaz hatıralar oluşan mübarek bir insan Mehmed Zahid Kotku (Rahmetullahi aleyh)
Sadakatiyle tescilli, her okuyanın gönlüne ılık ılık bir hava estiren Ekrem Şama kardeşimizin olayların şahitlerine dayandırarak yazdığı “Allah dostu Erbakan” isimli kitabında Erbakan Hocamızın ümmetin birliğini temin etmek için siyaset sahnesine nasıl sürüldüğüne ait çok açıklamalı bilgiler bulunmaktadır.
Hoca efendi; Müslümanların birlik ve beraberlik içinde bulunmaları gerektiğini aklen açıklarken: "Görmez misin ki, yağmur ne kadar çok yağarsa yağsın, tanecikleri hemen birleşir, toplanırlar. Derken dereler, nehirler meydana gelir. Neticede bunlar barajları doldurur. Enerji santrallerini işletir, araziyi sular, şehirlerin elektriğini temin ederler. Bu nimet sayesinde insanlar rahata kavuşur, işleri kolaylaşır. Bu ne büyük bahtiyarlıktır.
Bundan ibret almalı, birlik ve beraberliğimizi temine çalışmalıyız. Tek tek hareket edersek, hepimiz helâk oluruz. Ne kadar dindar olursan ol, birlik ve beraberliği her işin üstünde tutmadıkça, herkes kendi başına buyruk hareket ettikçe bir yere varılmaz." diyerek Müslümanların her iş ve hareketlerinde tek yürek, tek kalp ve tek kuvvet olması gerektiğine işaret ederdi.
Peygamberimiz (s.a.v); “Bütün ümmetim helak olur, ilim sahipleri müstesna (onlar kurtulurlar)… Bütün ilim sahipleri de helak olur, ilmiyle amil olanlar (ilmini yaşamına yansıtanlar) müstesna… Bütün ilmiyle amil olanlar da helak olur ihlâslılar (yaptığı işe Allah rızası için yapanlar) müstesna…” Hadis-i Şerifine muhatap bir insandı.
ERBAKAN TÜRKİYE’YE DÖNÜYOR
Hocamız bir motor Profesörü olarak Almanya’da bir motor fabrikasında üretim Baş Mühendisi olarak çalışıyordu. Ancak bu fabrikadan Türkiye’nin motor aldığını görünce mili ve manevi değerleri onu, kendi ülkesinde bu motorları üretmesine yöneltti. Önüne konan maddi ve makamsal büyük imkânları da teperek Türkiye’ye döndü.
Ülkesinde ilk ziyaret ettiği insan, Şeyhi ve Hoca Efendisi idi. Ona kafasındaki projelerden bahsederek Türkiye de bir motor fabrikası kurulmasının şart olduğu bildirdi. O da bu projeyi fikirden eylem geçirmek üzere motorların nebatatın sulanarak bir hayrın daha işlenebilmesi için su motoru üretilmesini ve adının GÜMÜŞ MOTOR olmasını teklif etti. Kendi maaşlarından artırdığı bir parayı ona vererek kurulacak şirketin ilk ortağı oldu.
Böylece “iğne bile yapılamadığı söylenen Türkiye” de motor üretecek bir fabrikasının kurulması için önce bir şirket kurulmuş, hızlı tempoyla fabrika kurularak üretime başlamış ve 2,5 beygir gücünde motorların üretimine başlanmıştı.
Gümüş motor üretimi İstanbul’da motor ithal eden azınlıkların ve bunların dümen suyundaki Hükümetlerin engellemeleri ile fabrika Pancar şirketine satıldı ve motorlar PANCAR MOTOR olarak üretilmeye devam etti.
Anadolu tüccar ve sanayicilerinin desteğiyle Odalar Birliği Başkanlığını kazanan Erbakan, AP Hükümetinin idari kararıyla bu başkanlıktan, polis zoruyla kapılar kırılarak çıkartıldı. Bu kanunsuz olay Erbakan Hocamızın siyasetle uğraşmanın sırası geldiğini ona anlatıyordu.
Bu sureci baştan sona Hoca Efendi takip ediyor, manevi desteğini her zaman Hocamızın yanında bulunduruyor, Şeyliğini yürüttüğü bütün bir cemaatına Erbakan’nın her işinde kendisine yardımcı olunmasını teklif ve tavsiye ediyordu.
1897 (H.1315) senesinde Bursa'da doğan ve 13 Kasım 1980 (Muharrem 1401) Perşembe günü öğleyin İstanbul’da vefat eden Mehmet Zahid Kotku Hazretlerinin cenazesine sevgili müridi Erbakan katılamadı. Zira o tarihte Erbakan ve MSP’li yöneticilerin büyük bir kesimi 1980 ihtilaliyle birlikte tutuklu bulunmaktaydılar.