Müptezel...

Abone Ol
Doğru düşündüğümü bir de nereden anlıyorum biliyor musunuz; muhataplardan... Sözgelimi Filistin'le ile ilgili bir mesele gündeme geldiğinde, siz Filistin-Filistinli dersiniz ama muhatabınız Doğu Türkistan’ı koyar önünüze... Filistin'i Arapların sorunu olarak görür. Sizin Doğu Türkistan'la bir sorununuz yoktur tabii... Ama onun Filistin'le sorunu vardır. Ağzından tükürükler saçarak 'Arapların meselesi' der, arkasından yüz yıl önceki yaşanmışlıkları önünüze koyar.

Arabın-Kürdün kim ve ne olduğunu da bilmez. Çanakkale’de şehit olanlar arasında Arap da, Sudanlı Zenci de, Kürt de, Arnavut da, Boşnak da, Gürcü de olduğunu hiç kabul etmez. Ermenileri bertaraf eden ve Birinci Dünya savaşındaki başarılı tek ileri harekât olan Kafkas İslam Ordusunun çoğunlukla Araplardan, yine Doğuyu onlara dar eden Kazım Karabekir'in birliklerinin yerel unsurlardan (Kürt) oluşturulduğu hakkında da bir bilgisi yoktur. Kütül-Amare'deki zaferin Arap aşiretleri desteğiyle elde edildiği yine önemsizdir. Cihad çağrısına İslam toplumundan verilen karşılıkla ilgili de bir fikri yoktur. Zira tarihini yazan İngiliz işbirlikçileri cihad çağrısının karşılık bulmadığını bilmesini istemiştir.

Birkaç bin atası ihanet etmişse bile (daha fazla değildir) şimdikileri bağlamayacağını, onların ölüp gittiğini, mevcut işbaşındakilerin de sömürgeci-mandacı zihniyetin işbirlikçisi olduğunu hiç hesaba katmaz. Arap diye verdiği örneklerin hemen hiç birisinin zihnen-fikren o toplumun insanı olmadığını bilmez de zaten... Nasıl bilsin ki; kendisinden, kendisini dizany edenlerden haberi olmadan... Öyle ya; bu türden işbirlikçiler kendi yaşadığı toplumda da vardır. Eğer FETÖ'yü böyle kabul ederseniz, bütün Türkler böyledir denir mi hiç... Veya FETÖ fikren-zihnen bu topluma mı aittir... Yoksa kökü-bağlamı, başı-sonu, göbeğinden bir başka yere mi bağlıdır. Peki onlar Türkse, şimdi bütün Türkler kötü, bütün Türkler işbirlikçi-mandacı, besleme midir...

Yüzyılın başında dizayn edilenleri hep kendisi dışındakiler zanneder. İngiliz’in bu dizaynı yaparken koştuğu şartlara dair hiç fikri yoktur. Kör ettiği ideolojisi yüzünden yedi düvelin alfabenin bütün harflerini kullanarak oluşturdukları unsurları vekaleten üzerimize saldıklarını ve bu milletin sadece elifle cevap verdiğini söyleseniz Türkçe konuştuğunuzu bile anlamaz. Geçmişteki işbirlikçiler de güncel olanı da nezdinde kahramanıdır çünkü...

Bir de burnundan hiç kıl aldırmaz, mangalda da kimseciklere kül bırakmaz, eli ceplerine de hiç gitmez bu tiplerin... Sadece Suriyeli için değil Doğu Türkistanlı için de gitmez. Taşın altına konması gereken bir el olduğunda da ortalıklarda göremezsiniz onları... Muhacir-Ensar ya da mülteci-sığınmacı konusunda iki kelam bile edemez. Elinin cebine gitmesi gerekir çünkü... Aklı kısa mı kısa, düşüncesi sığ mı sığ, görüşü dar mı dar, bilgisi sıfıra yakın, vizyonu hiç duymamış, basireti-feraseti hak geridedir ama, sıra ahkama-hamasete gelince kimsecikler eline su dökemez. Tam bir müptezeldir yani...