NE BAYRAMLAR GEÇTİ

Abone Ol


Ne Bayramlar geçti çocukluğumun içinden,

Eğreti tahta dönme dolap kurulur sanki birden,

Dolaşıyorum sanırdım bütün dünyayı bilmeden,

Sımsıkı tutunduğum, dönme dolaplarda dönerken.

 

Harçlıklar, mendillere sarılı şekerler derken;

Ne Bayramlar geçti çocukluğumun içinden…

 

Gülüşüm, kendi eksenime pervane oluşum…

Gitmemişti geri gelmeyenler, ellerinden tuttuğum.

Haberim yok gelecekten en mutlu yavruyum,

Sabahı kalkınca erkenden, bitmeyen huzurum…

 

Heyecanla sarılıp öptüğüm mübarek ellerden,

Ne Bayramlar geçti çocukluğumun içinden.

 

Özenle Bayramlık ördüğü kırmızı takımlarımı,

Yine giydirsin annem, okşayarak taransın saçlarımı,

‘Alın’’ diye ağladığım pembe rugan ayakkabılarımı…

Düşerken Afyon’un tozlu yollarında, yaramı hiçe saydığımı…

 

Uzatıp ellerimi gökyüzüne, en parlak yıldızı tutarken,

Ne Bayramlar geçti çocukluğumun içinden…

 

 

Ah! Bayramlar, hiç böyle sarılmamıştım anılara

Takılmamıştım ne bahara, ne aşklara, ne yaşlara,

Çok uzaktım, yaşanmamış yarınlara, umutlara,

Nasıl da inanırdım masallara, bütün insanlara?

 

 

Daha dileklerimi tutmamıştım Kızlar Kulesinden,

Ne Bayramlar geçti çocukluğumun içinden.

 

Minik kalbim, ağzına kadar tıka basa sevinç dolu,

Zıplatıyor, hoplatıyor beni bayramların mutluluğu,

Doyulmaz oyunlarda, bilmiyorum yorulduğumu,

Yıllara baktıkça özlediğim çocukluğum, gözlerim buğulu…

 

Şen kahkahalarım kesilir miydi birden?

Ne Bayramlar geçti çocukluğumun içinden…

 

Tahmin etmezdim, bir gün eve kapanıp kalacağımı,

Gözüm yollarda, belki bin kere yokladım kapımı,

Sevdiklerimi bilmezdim, yüreğimde ağırlayacağımı,

Yakınlarımı, gönlüme misafir ettim, kutladım bayramımı…

 

 

Bu bayram hepimizi yaraladı derinden, bir virüs yüzünden…

Ne bayramlar geçti, çocukluğumun içinden,  gözlerimin önünden…

 

Mürşide OKLU AYHAN