Bir çocuğa “Üç dilek hakkın var, dile benden ne dilersen”
diye sorduğumuzda sizce nasıl bir yanıt verir? Oyuncaktan yeni bir bilgisayara, en yeni çıkan Barbie bebeğe pek çok seçenek geliyor akla değil mi? Ama 9 yaşındaki Deniz bakın bu soruya nasıl cevap vermiş:
1- Sonsuz dilek hakkı.
2- Sonsuz dilek haklarını istediğim zaman kullanabilmek.
3- Bu dileklerimi miras olarak bırakabilmek!
Çünkü Deniz “üstün yetenekli” bir çocuk.
* * *
Üstün zekalı çocuk, özel akademik alanlarda veya zeka, yaratıcılık, sanat, ve liderlik kapasitesi yönüyle yaşıtlarına göre yüksek düzeyde performans gösteren çocuktur.
ÜSTÜN ZEKALI ÇOCUKLARIN BELİRGİN ÖZELLİKLERİ
Creative Teaching of the Gifted’de “Üstün zekalı çocukları belirgin özellikleri” şöyle anlatılıyor...
Erken Gelişim Özellikleri
Erken yürüme
Erken konuşma, gelişmiş dil
Yüksek enerji ve hareket düzeyi
Okuma ve bilgiye ilgi
Gelişmiş bellek
Özerklik
Duyarlılık
Genel Özellikleri
Merak
Soru sorma
Geniş ilgi alanı
Yoğunlaşabilme
Yüksek enerji düzeyi
Güçlü bellek
Hızlı öğrenebilme
Gelişmiş dil becerisi
Geniş bilgi tabanı
Gözlem gücü
Analiz gücü
Akıl yürütebilme
Problem çözebilme
Düşünme becerilerini kullanabilme
Soyut düşünebilme
Akademik başarı
Kitap okumaya düşkünlük
Yoğun etkinlik
Geniş hayal ve imgelem gücü
Yaratıcılık
Bağımsız çalışabilme
Gelişmiş mizah duygusu
Bir yetenek altında üstün performans
İlgisiz gibi görünen şeyler arasında ilişki kurabilme
Kendini ifade edebilme
Duyuşsal Özellikler
Öğrenmekten zevk alma
Kendine güven
Yüksek motivasyon
Yenilikten hoşlanma
Kendisi ile ilgili farkındalık
Sebat
Kendini kontrol edebilme
Empati/kendini başkasının yerine koyabilme
Risk alabilme
Maceraya atılabilme
Keşfetmekten hoşlanma
Yalnız kalmaktan hoşlanma
Estetik duyarlılık
Belirginsizliğe açıklık
Güçlü sezgi
Tekdüzelikten sıkılma
Özgünlüğe yönelme
Liderlik
Dünya sorunlarına ilgi
Duygusal tepkilerde aşırıya kaçma
Yoğun ilişkiler kurabilme
Sürekli gelişme arzusu
Gelişmiş ahlaki değerler
Haksızlığa katlanamama
Doğaya ilgi…
Nemelazımcılık...
Zamanının en kudretli padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman'ın "Bir devletin yıkılması neyle olur" diye bir soruya kafası takılır ve akıl sahibi insanları makamına çağırtarak onlara sorar ama merakı dinmez.
Zamanının evliyası olan Yahya Efendiye bir name gönderir ve sorunun cevabını ister. Yahya Efendi de bir küçük not yazar ve gönderir.
Kanuni buna çok bozulur ve Yahya Efendinin yanına gider
-"Abi biz sana çok değer veriyoruz ama sen bizim çok önemli bir sorumuza bile cevap vermiyorsun" diyerek kırıldığını ifade eder..
Yahya Efendi de;
"Padişahım, ben cevabı yazdım okumadın mı?.."
"Okudum, sadece NEME LAZIM (BANANE) yazıyordu."
"Padişahım! İşte cevap odur. Bir devlette NEME LAZIMCILIK (BANANECİLİK) artarsa o devlet yıkılmaya mahkumdur.."
Bu haftalık da bu kadar...
Hoşçakalın dostlar...