Ameliyat ile zayıflama yöntemleri genellikle bariatrik cerrahi olarak adlandırılır ve aşırı obeziteyi tedavi etmek, kilo vermeye yardımcı olmak ve obeziteye bağlı sağlık sorunlarını iyileştirmek için kullanılır.
Ameliyat İle Zayıflama Yöntemleri Nelerdir?
1. Tüp Mide Ameliyatı (Sleeve Gastrektomi)
Midenin yaklaşık %80'i cerrahi olarak çıkarılır, böylece mide daha küçük bir tüp şeklini alır. Bu, daha az yemek yemeyi sağlar ve açlık hormonlarını azaltır.
Avantajları: Tüp mide ameliyatı fiyatı, diğer bariatrik cerrahilere kıyasla genellikle daha uygun maliyetli olup, uzun vadede obeziteye bağlı sağlık sorunlarının tedavi masraflarını azaltarak ekonomik avantaj sağlar.
Genellikle 40'ın üzerindeki BMI'ye (vücut kitle indeksi) sahip bireyler için uygundur.
2. Gastrik Bypass (Roux-en-Y Gastrik Bypass)
Midenin küçük bir kısmı ayrılarak küçük bir "poş" oluşturulur ve bu poş doğrudan ince bağırsağa bağlanır. Bu, hem yiyecek alımını sınırlar hem de besin emilimini azaltır.
Avantajları: Kilo kaybı genellikle daha hızlı ve uzun süreli olur. Diyabet ve yüksek tansiyon gibi sağlık sorunlarını iyileştirebilir.
40 ve üzeri BMI veya 35-40 BMI arasında olup ciddi sağlık sorunları olanlar.
3. Duodenal Switch (Biliopankreatik Diversiyon)
Hem tüp mide hem de ince bağırsakların büyük bir kısmını devre dışı bırakma işlemini birleştirir. Bu, yiyecek emilimini önemli ölçüde azaltır.
Avantajları: Çok ciddi obezite durumlarında en etkili yöntemlerden biridir.
BMI değeri çok yüksek olan kişilerde tercih edilir.
Önemli Notlar:
Ameliyat kararı vermeden önce bir bariatrik cerrah ve multidisipliner bir ekip (diyetisyen, psikolog, iç hastalıkları uzmanı vb.) ile değerlendirme yapılmalıdır.
Ameliyat sonrası diyet, egzersiz ve yaşam tarzı değişiklikleri başarı için kritik öneme sahiptir.
Tüm cerrahi prosedürler risk taşır; bu nedenle dikkatlice düşünülmeli ve doğru yöntem seçilmelidir.
Zayıflama Ameliyatı Riskleri Nelerdir?
Ameliyat ile zayıflama yöntemleri (bariatrik cerrahi) genellikle güvenli prosedürler olarak kabul edilse de, her cerrahi işlemde olduğu gibi belirli riskler taşır. Riskler hem kısa vadeli (ameliyat sonrası erken dönem) hem de uzun vadeli olabilir.
1. Kısa Vadeli Riskler
a. Cerrahi Riskler
Kanama: Ameliyat sırasında veya sonrasında kan kaybı olabilir.
Enfeksiyon: Cerrahi bölgede veya karın boşluğunda enfeksiyon gelişebilir.
Anestezi Komplikasyonları: Anesteziye bağlı reaksiyonlar nadir de olsa görülebilir.
b. Sindirim Sistemi Komplikasyonları
Bulantı ve Kusma: Genellikle mide kapasitesine alışma sürecinde görülür.
2. Uzun Vadeli Riskler
a. Beslenme Yetersizlikleri
Ameliyatla besin emiliminin azalması, vitamin ve mineral eksikliklerine yol açabilir:
Demir eksikliği: Anemiye neden olabilir.
B12 vitamini eksikliği: Sinir sistemi sorunlarına yol açabilir.
Protein eksikliği: Özellikle yeterli protein alımı sağlanmazsa kas kaybı görülebilir.
b. Dumping Sendromu
Özellikle gastrik bypass sonrası görülen bir durumdur.
Yüksek şekerli veya yağlı yiyeceklerin hızlıca ince bağırsağa geçmesi, mide bulantısı, ishal, çarpıntı ve halsizliğe neden olabilir.
c. Mide veya Bağırsak Sorunları
Bağırsak Tıkanıklığı: Yapısal değişiklikler nedeniyle uzun vadeli bir risk.
Ülser: Midenin yeni yapısında mide asidi nedeniyle ülser gelişebilir.
d. Psikolojik Sorunlar
Hızlı kilo kaybı nedeniyle kişinin beden algısında değişiklikler yaşanabilir. Depresyon veya kaygı bozukluğu riski artabilir.
Ameliyat sonrası yeme bozuklukları gelişebilir.
e. Ameliyat Sonrası Revizyon Gerekmesi
Bazı durumlarda, kilo kaybının yetersiz olması veya komplikasyonlar nedeniyle ikinci bir ameliyat gerekebilir.
Riskleri Azaltmak İçin Öneriler
Ameliyat Öncesi ve Sonrası Hazırlık: Diyet, egzersiz ve psikolojik destek programlarına uymak.
Düzenli Takip: Vitamin ve mineral seviyelerinin izlenmesi, düzenli doktor kontrolü.
Diyetisyen ve Psikolog Desteği: Beslenme alışkanlıklarını düzenlemek ve duygusal yeme davranışını kontrol altına almak.
