Afyonhaber Köşe Yazarı, Akademisyen Prof. Dr. Kamil Güngör'ün yazısı: Bir Şii Gazetecinin Tespitleri (Büyük Plan-Son)
Tecrübe yaşanılarak öğrenilen şeylerdir. Bunun bedeli de kimi zaman çok ağır olabiliyor. Suriye’deki rejimin ne tür bir cani olduğunu öğrenmek için bu kadar bedel mi ödemek gerekirdi. Tecrübe yaşanılarak öğrenilir ama bir de geçmiş yaşanmışlıklar vardır. Yeniden tecrübe etmemek, her seferinde aynı bedeli ödememek gerekir değil mi… Bakınız içeriden birisi neler paylaşmış…
“Biz ne arlanmaz ve utanmaz bir toplumuz.
1) Şam, İran ve Irak’ı kim fethetti? Ömer bin el-Hattab, Sünni.
2) Pakistan, Hindistan ve Maveraümnehiri kim fethetti? Muhammed bin Kasım, Sünni.
3) Kim Kuzey Afrika’yı fethetti? Kuteybe bin Müslim, Sünni.
4) Endülüs’ü kim fethetti? Tarık bin Ziyad ve Musa bin Nasr, Sünni.
5) İstanbul’u kim fethetti? Fatih Sultan Mehmet, Sünni.
6) Sicilya’yı kim fethetti? Esed bin Furat, Sünni.
7) Kim Endülüs medeniyetini kurdu ve ilim yuvası yaptı? Emevi Halifeleri, Sünni.
8) Hıttin’de Müslüman lider kim idi? Salahaddin Eyyubi, Sünni.
9) Ayn Calut’ta Müslümanlar’a kim liderlik etti ve Moğollar’ı hezimete uğrattı? Seyfeddin Kutuz ve Rukneddin Baybars, Sünni.
10) Kim İspanya’yı bozguna uğrattı Fas’ta? Abdulkerim al-Hattâbi, Sünni.
11) Kim İtalya’yı hesap vermeye zorladı Libya’da? Ömer el-Muhtar, Sünni.
12) Ve yakında kim Rusları perişan etti Çeçenistan’da? Şeyh Şamil, Dudayev, Şamil Basayev ve Hattab, Sünni.
13) Kim Rusya’yı (SSCB) Afganistan’da hezimete uğrattı? Afganistanlı Sünniler.
14) Kim yine Afganistan’da NATO’nun yüzünü toprağa sürttü? Sünnîler
15) Kim Amerika’nın Irak’tan çekilmesini sağladı? Sünnîler.
Lakin biz Şiî olarak çocuklarımıza ne bıraktık?
1) Kim Hz.Hüseyin’e ihanet etti ve Kerbela’da yalnız bıraktı? el-Muhtar es-Sekafî, Şii.
2) Abbasi Halifesi Râdî Billah’a kim ihanet etti? Buveyhiyyûn, Şii.
3) Irak’ı Moğollar’a satan kim? İbnü’l-Alkami, Şii.
4) Kim Hülagü’nün pis işlerini örtbas ederdi? Nasır al-Tusi, Şii.
5) Kim Moğollar’a Şam işgalinde yardım etti? Şiiler.
6) Kim Fransızlar’a yardım etti Müslümanlara karşı? Fatimiyyun Şiileri.
7) Selçuklu Sultanı’na kim ihanet etti? Tuğrul al-Basasiri, Şii
8) Kudüs’ü işgalde Haçlılar’a kim yardım etti? Ahmet bin Ata’, Şii.
9) Kim Salahaddin Eyyubi’nin ölümünü organize etti? Kenzü’d-Devle, Şii.
10) Hülagü’yü Şam’da kim ağırladı? Kemaleddin bin Bedr al-Tiflis, Şii.
11) Suriye’de kanlı rejimle kim birlik oldu ve Rusya’ya destek verdi? Ali Hamaney, Şii.
Görülüyor ki, Şiilerin kalemleri, kılıçları ve dilleri hep Sünni Müslümanlara karşı olmuştur. Ve her ne kadar biz kâfirlere karşıyız deseler de kalpleri kâfirlerle beraberdir.”
İşte böyle… Günümüzde de değişen bir şey yok. Suriye’de Rusya ile, Karabağ’da Ermenistan ile işbirliği yapan gene aynı zihniyet… Neyse ki her ikisinde de kaybetti. Ama bir o kadar da bedel ödetti.
Tabandan gelmesine rağmen zamanla tek tipleşen ve tek tipleştiren İran devrimi bocalamaktadır. Suriye’nin birinci sıradaki kaybedeni o... Artık beş başkenti yok mesela... Lübnan’da da geriye çekilmek zorunda kalmıştır. Yakında orayı da kaybedecek. Kendi içerisinde desteği de azalmıştır. Muhtemelen Trump’ın yeniden göreve başlaması ile işler daha da kötüye gidecektir.
İran köklü devlet geleneğine rağmen devlet gibi sağduyulu davranmak yerine mezhebi refleksle hareket etmiş, sempatizanlarını fanatikleştirmiştir. Bu bakımdan da İsrail’den ya da DAEŞ’ten bir farkı yoktur. Onlar da kendisinden olmayanları yok ediyor çünkü… Bu yönetimi sarsacak asıl şey ise, Suriye’de ortaklarıyla (Hizbullah, Şebbiha, Rusya) işlediği insanlık cinayetleri olacak…
Bütün bunlara rağmen bundan önceki yazılarımda öne çıkardığım şeyleri tekrarlıyorum burada da… Zira İran öyle ya da böyle halkı Müslüman, önemli bir kısmı da Türk olan bir devlet... Bunlardan bağımsız düşünsek bile İran’ın üzerinde hakimiyeti olan topraklar İslam toprağı… Global haydutun ya da siyonist planların karşılık bulmasının arkasında olamayız. Aslında buna sadece bölgemizde değil, söz gelimi Venezüella’da da karşı durmamız gerekir. Ayrıca hadiseye reel politik bakımından bile baksanız; İran'a yapılanlara el ovuşturmamanız gerekir. Çünkü komşunun sorunu istemeseniz de sizi ilgilendirir. Canlı örnek Suriye…
Büyük şeytan ortalığı kana bulayıp fitne tohumlarını ektikten sonra duruma göre çekip gider. Ama senin komşuluğun da, dostluğun da, düşmanlığın da devam eder. Bir yanlış başka bir yanlışa gerekçe olamaz. Konjonktüre göre sessiz kalmak ya da alkış tutmak katiline aşık olmakla eş anlamlıdır. Sıra sana da gelecek çünkü…
Suriye’deki savaşın en büyük kazananı da Türkiye… Demek ki tarihin doğru yerinde durmak gerekiyormuş… Bölgedeki devletlerin Türkiye ile bağları güçleniyor zira… Dünyada da saygınlığı… Lübnan’da tartışılmaya başlandı bile… Fransa ve İtalya'da Türkiye’nin gücü ile ilgili raporlar hazırlandı. Almanya durumun farkına vardı. Trump bile yeni dönem politikaları için Türkiye’yi adres gösterdi. Macaristan öteden beri Türkiye’ye yakın duruyor. Katar zamanında yaptığı stratejik tercihin keyfini çıkarıyor. En büyük kaybedenlerden birisi de hemen her yerde Türkiye'nin karşısına çıkan Birleşik Arap Emirlikleri... Libya'da da kaybetmişti. Sudan'da da kaybetmek üzere... Partnerları Rusya ve İsrail ile birlikte... (Bu ülkedeki iç savaşta Türkiye ve Mısır Sudan yönetimini, İsrail ve Rusya isyancıları destekliyor).
Kanaatimce Suriye süreci dış politika literatürünü de gözden geçirmeyi gerektirecek… Zira Türkiye’nin o günün koşullarındaki tercihi hiç de ‘reel’ değildi. Katar’ınki de… Gelinen noktada ‘reel’ olan değil ‘hak’ olan galip gelmiştir. Öyle ya; ‘La Galibe İllallah’ın künhüne vakıf olanın başka ne tercihi olabilir ki… Vesselam.