Yaşam bazen hızlanıp bazen de yavaşlıyormuş hissi verir. Benim için eylül ayı  hep hayatın hızlandığı bir dönem olmuştur.   Evvelden öğrenci olduğumdan şimdi ise öğrenci evladım olduğundan. Doğanın saçlarının sarardığı bu vakitler tabiatın güzellik uykusuna çekilmeye başlamasıdır. Sosyal medya ekranlarında hızlı akışın inadına tabiat kendi makûl hızında ilerler.   “Coğrafya kaderdir” diye bir söz vardır. Şimdilerde “doğduğun ev kaderindir”  adlı bir de dizi var sanırım. Kaderse eğer bir açıdan şanslı bir yeryüzü bölgesindeyiz.. Kısa da olsa bir parça yer değiştirmiş de olsalar  halâ  mevsimlerimiz var.  Oysa memleketlerin kimi çöl kimi buzların içinde.  Yani tek renkliler oralar. Kimi sarı kimi beyaz. Oysa tabiat kitabının resimli sayfalarıdır mevsimler.  Yazda sarı, kışta beyaz, sonbaharda sarı ve kahverengi, ilkbaharda her renktirler.  Mevsimleri olan iklimlerin insanları ilahi bir hediyeye sahiptirler.   Ömürlerinin de mevsimler gibi hem çiçeklenip hem solabileceğinin, bazen hızlanıp bazen  yavaşlayacağının, kimi zaman gevezeleşip  kimileyin susacağının  bilgeliğine erişebilme hediyesidir bu. Sufiler petrol için  “suyun içindeki ateş” derlermiş. Kara kış , yeşil baharı gizler, kuruyan yaz gözü yaşlı eylül ayına  koşar. Ve kış eylül ayının göz yaşlarını dondurur baharda erimek üzere.  Biz kutuplarda yaşıyorsak bu sıcağın var olmadığı anlamına gelmez.  Tersine çöl iklimindeysek kutuplar yok da diyemeyiz. Mevsim sahibi ülkeler  bilirler ki tıpkı  madeni bir paranın iki yüzü gibi yaz da kışın öteki yüzüdür. Paraya” iki yüzlü” diyebilir miyiz? İki yüzü de aynı değerdedir. O  tektir. Ölüme  çulsuz (mal, mülk ve parasız) yolculandığımız dünyamızda ömür ve ölüm paranın iki yüzü gibidir. Hem varsın hem yoksun ya da bir varmış bir yokmuş…
Candan Erçetin’den hepimize  şifa niyetine…

Güneş her akşam batıp her gün doğuyorsa
Çiçekler solup solup tekrar açıyorsa
En derin yaralar kapanıyorsa
En büyük acılar unutuluyorsa
Neden korkulur hayatta söyleyin bana
En derin yaralar kapanıyorsa
En büyük acılar unutuluyorsa
Neden korkulur hayatta söyleyin bana
Elbette bazen çiçek açıp bazen solacağım
Elbette daldan dala konup sonra uçacağım
Elbette bazen hızla dönüp bazen duracağım
Elbette bazen söyleyip bazen susacağım
İnanmadım asla inanamam
Her şeyin bir sonu olduğuna
Şarkı: elbette
söz yazarı  ve yorumlayan: Candan Erçetin


kadriye ışıklar pürçek