Nevzat Dede 

Çocuklarla…

yazı serisi   
                                                                

 

Sevgili çocuklar,

 

Size Anadolu’muzda çok kullanılan bir sözün açıklamak istiyorum.

 

Başlıktan da göreceğiniz gibi bu söz;

 

Tedbir (önlem) bizden, takdir (olayın şekli) Allah’tan…” sözüdür.

 

Bir bedevi (çiftçi) Peygamberimize gelerek;

 

“Ya Resulallah… Çölde devemi bağlayım da mı namazımı kılayım. Yoksa onu serbest bırakayım da mı, namazımı kılayım” diye sordu. Peygamberimiz ona;

 

“Deveni bağla, sonra namazını kıl” buyurdu.

 

Bunun manası; “Her işinde, o işe ait tedbiri (önlemini al) sonra o işi yap” demektir.

 

Sevgili kardeşlerim,

 

Şimdi de bu konuya açıklık getiren bir hikâyeyi size anlatayım.

 

“Yıllar önce bir çiftçi, fırtınası bol olan bir tepede bir çiftlik satın almıştı.

Yerleştikten sonra ilk işi burada kendine yardım edecek bir yardımcı aramak oldu.

Ama ne yakındaki köylerden ne de uzaktakilerden kimse onun çiftliğinde çalışmak istemiyordu.

Müracaatçıların hepsi çiftliğin yerini görünce çalışmaktan vazgeçiyor,

"Burası fırtınalıdır beyim, siz de vazgeçseniz iyi olur" diyorlardı. 

Nihayet çelimsiz, orta yaşı geçkince bir adam işi kabul etti.

Çiftlik sahibi, adamın haline bakıp; “çiftlik işlerinden anlar mısın?” diye sormadan edemedi. Adam;

“Sayılır” dedi adam. Ama “Fırtına çıktığında uyuyabilirim”

Çiftlik sahibi bu ilgisiz sözü biraz düşündü, sonra boş verip çaresiz adamı işe aldı.

 

Zira başka da çaresi yoktu.

Haftalar geçtikçe adamın çiftlik işlerini düzenli olarak yürüttüğünü de görünce içi rahatladı.

Ta ki o fırtına çıkıncaya kadar...

 





Çiftlik sahibi, gece yarısı, fırtınanın o müthiş uğultusuyla uyandı.

Öyle ki, adeta bina çatırdıyordu.

Yatağından fırladı, doğruca kâhyanın (yardımcının) odasına koştu:

"Kalk, kalk! Fırtına çıktı. Her şeyi uçurmadan yapabileceklerimizi yapalım."

Adam yatağından bile doğrulmadan mırıldandı:

"Boş verin efendim, gidin yatın” dedi.

 

“İşe girerken ben size fırtına çıktığında uyuyabilirim demiştim ya" dedi.

Çiftçi adamın bu kadar rahatlığına çıldırmıştı.

Ertesi sabah ilk işi onu kovmayı düşündü.

 

Ama şimdi fırtınaya bir çare bulmak gerekiyordu.

Dışarı çıktı, saman balyalarına koştu.

Aaa! Saman balyaları birleştirilmiş, üzeri muşamba ile örtülmüş, sıkıca bağlanmıştı.

Ahıra koştu. İneklerin tamamı bahçeden ahıra sokulmuş, ahırın kapısı desteklenmişti.

Tekrar evine yöneldi; evin kepenklerinin tamamı kapatılmıştı.

Çiftçi rahatlamış bir halde odasına döndü, yatağına yattı.

Fırtına uğuldamaya devam ediyordu.

Gülümsedi ve gözlerini kapatırken yeni kâhyanın o sözünü mırıldandı: 

“Fırtına çıktığında uyuyabilirim”

 

Sevgili kardeşlerim,

 

Size gelebilecek sıkıntılara bedenen ve zihnen hazır olmalısınız.

 

Bir sıkıntılara geldiği zaman ona ait tedbirleri almalı, sonra da Allah’a güvenmelisiniz.

 

Sıkıntılı dönemlerinizde;

 

“Allah’ım, bu sıkıntımı benden gider” diyerek dua etmelisiniz.

 

Zira siz size düşeni yapmış yani gerekli önlemleri almış ama sıkıntının giderilmesinde hükmü Allah’a bırakmış, olmaktasınız.

 

“O (Allah) kendine güvenip dayananları, mutlaka mutluluğa ulaştıracaktır”