27.Şubat.2011 Hocamız Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın vefatının 10. yıl dönümü. 28.Şubat (1997) tarihi ise milli görüşün inisiyatifi ile yürüyen Hükümeti Refah-Yol Hükümetine kurulan komploların yıl dönümü.
O gün Faizci, sömürücü, ahlaksız Kapitalizm düzene sahip çıkmak adına ülkemize, milletimize 100 yılın en güzel ve en verimli hizmetlerini yapmış olan bir Hükümet düşürülmek istenmiştir.
Bu münasebetle 50 yılını Hocamızla birlikte çalışarak geçirmiş bir kardeşiniz olarak olaya temas etmeden geçemeyeceğim.
Bu yazımda Erbakan Hocamızın 1974 – 1977 yılları arasında kurduğı CHP-MSP ile AP-MHP-MSP Hükümet dönemi çalışmalarından bahsedeceğim. Bir başka yazımda da 1995 yılında kurulan Refah-Yol Hükümetinin çalışmalarından bahsederiz. Ancak şu kadarını söylemek gerekirse Erbakan hep “testiyi dolduran” tarafında olmuş, Erdoğan dahil diğer bütün psrtiler “testiyi kıranların” safında yer almışlardır.
1975 yılında başlayan AĞIR SANAYİ hamlesi ile 325 fabrika yapan büyük fabrikalar ile Organize Sanayi Bölgeleri ve Küçük Sanayi siteleri ülkemiz genelinde yaygın ve hızlı bir şekilde kurulmaya başlanmıştı.
Ben o sırada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığında Bakan danışmanı olarak çalışıyorum ve Ağır Sanayi Yüksek İhtisas Okulu Yönetim Kurulu Başkanlığı yapıyorum.
Ağır Sanayi Yüksek ihtisasa okulu Sanayi Bakanlığı bünyesinde kurulmuş olup Bakanlık ve Bakanlığa bağlı KİT Kamu İktisadi Teşebbüsleri bünyesinde çalışan 60 kadar Mühendis, İktisatçı, Hukukçu, İlahiyatçı, İşletmeci v.b. gençlerden oluşmaktaydı. Kuruşu hızla devam eden Ağır Sanayi kuruluşlarına kaliteli eleman hazırlamak için çalışmalarını sürdürüyordu.
Başbakan Yardımcısı ve Bakanlıklar arası Ekonomik kurul sürekli toplanıyor, Ağır Sanayi kuracak Sanayi Bakanlığı Müsteşar ve genel Müdürleri, KİT’lerin Genel Müdürleri ayda bir Ulustaki eski TBMM karşısında ki binada toplanıyor, bizzat Erbakan Hocamız tarafından sözlü ve görüntülü raporları alınıyor. Programda bir gecikme varsa hemen müdahale ediliyor ve yatırımların önleri açılıyordu.
O sırada MKEK Genel Müdürlüğünü yürüten Recai Baturalp Paşa hayretini gizleyemiyor ve "MKEK nun kendi yatırımları ağır aksak giderken, Ağır Sanayi yatırımlarının büyük bir hızla ilerlemesi beni hayrete düşürüyor" demekten kendini alamıyordu.
Konya Motor ve Traktör fabrikaları, Polatlı, Kulu Ağır İş makinaları fabrikaları, Aydın Elektronik Sanayi Fabrikası, Diyarbakır Gaz tübünleri fabrikası (bu fabrika daha sonra jet motorları üretecekti) , Trabzon hidrolik makinaları fabrikası, Gerede Çelik konstrüksiyon fabrikası, Şanlıurfa Ziraat alet ve makinaları fabrikası, Bolvadin Alkoloit fabrikası, Et, yem ve süt fabrikaları, Çay kağıt fabrikası, Gübre fabrikaları şimdi hatırlayabildiğim fabrikalardır.
Bu arada Türkiye’de ilk defa Otoban yollarının yapına da başlanmış, fabrikalar üretime geçince hammadde, aramal ve mamul mal sevkiyatı engelle karşılaşmasın diye ülkemizi bir boydan diğerine ulaştıran yolların yapımı da sürdürülmekteydi.
Bu arada bir Güneş Motel olayı yaşandı. CHP Genel Başkanı Robert Koleji mezunu Bülent Ecevit AP den 9 milletvekiline Bakanlık vaat ederek onların AP’den istifa etmelerini ve CHP’ye geçmelerini sağladı. Böylece TBMM sinde Hükümet tarafının desteği azaldı. Daha sonra verilen bir Gensoru önergesiyle MSP’li Hükümet düşürüldü.
Sonra bu fabrikalar ne mi oldu? Erbakan Hocadan sonra gelen bütün Hükümetler sattılar, savdılar ve yok ettiler. Bu satışlarda yabancılara da fabrikalar satan Erdoğan Hükümeti adeta rekor kırdı. “Babalar gibi satarım” dediler ve babalar gibi de sattılar.
Yaşı müsait olanlar, heyecandan kabımıza sığamadığımız o günleri düşünsünler. Ve bir de her tarafın kuruduğu, işsizlik ve pahalılıktan kıvır kıvır kıvrandığımız yarınımızdan ümit kestiğimiz bu günleri...
Ve bir toplum nasılsa öyle idare olunur kuralını unutulmamalıdır.