Başlangıçlar mühimdir. Yola çıkmadan bilemeyiz hedefe ulaşıp ulaşamayacağımızı. Bu yüzden ilk adım kıymetlidir. Bebeklerin ilk adımları gibi. Bebekleri nasıl destekliyorsak ilk adımı attıklarında hatta alkışlıyorsak kendimizi de yüreklendirmeliyiz ilk adıma. Bebeğin ilk adımı atma cesaretidir biraz da bizi mutlu kılan. Yürüyebiliyor, ne güzel deriz, çok şükür deriz.

Yeni bir yıl yeni bir başlangıç fırsatı olarak görülebilir. Yeni yıla girdiysek ve hala nefes alıyorsak ne güzel ve çok şükür. O halde ilk adımı atabiliriz. Nereye doğru mu atacağız adımınızı ? Hedeflerimize doğru elbette. Bir rotamız yoksa rüzgar ne yapsın…Kuvvetli sorular soralım kendimize; halen sahip olduklarımla 2020’de neler yapabilirim? Özür dilemem gerekenler ya da teşekkür etmem gerekenler var mı? Düzeltmek istediğim ilişkiler var mı? Varsa bunları nasıl düzeltebilirim? Bu yıl öğrenmek istediğim konular var mı? Edinmek istediğim beceriler? Bu yıla bir isim versem bu ne olurdu? 2020 hedeflerim neler ? Bu hedeflere ulaştıracak kaynaklarım var mı, varsa neler? Hedeflerime ulaşmak için geliştirmem ya da edinmem gereken bilgi ve beceriler var mı? Hedeflerime ulaşmak için kimlerden destek isteyebilirim? 2020’de kendimi ve çevremi daha da güzelleştirmek için neyi daha iyi yapabilirim?

2020’nin henüz başındayız. Hayat iyi ile kötü arasındaki tercihe dayalı. “İyi ile kötüyü ayıran çizgi her insanın yüreğinden geçer, bir kişilik benlikten daha yüksek değerlere yönelmemişse kaçınılmaz olarak yozlaşma ve çürüme baş gösterir” diyor Soljenitsin ve “ancak erdemimizden emin olmadığımızda ve hatamızı kabul ettiğimizde birbirimize karşı iyi olabiliriz” diyor Zygmunt Bauman. 2020’den başlayarak her daim davranış tercihlerimizi iyilikten yana yapmayı/iyilikte yarışmayı ve ekranlarda ve yazılı basında İyilik haberlerini , insanın sıcaklığını ve iyiliğini anlatan film ve dizileri daha çok görmeyi diliyorum.