Yumuşak Güç

Salgın vaktindeyiz malum. 100 yıllık rutinin içindeyiz. 100 yılda bir yokluyormuş insanlığı böyle salgınlar. Hepimizin bir parça gönül yorgunluğu var. Beden yorgunluğundan farklı bu. Uyumakla iyileşmiyor. Şifa bulmak için insan insana muhtaç. Nasıl bir insana, nasıl bir dosta ihtiyacımız var? Aşık Veysel’in deyişiyle “balı tuza katmış” dosta. Dost acı söyler denir. Buradaki acı le ifade edilen şey gerçekliktir. Dost gerçeği söyler evet ancak acıyı balın içine katıp söyler. “Hayatta öğrenilmesi gereken ilk dil tatlı dildir” * , tatlı dile güler yüze doyulur mu? **, tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır. Evvela tatlı dilli bir dosta ihtiyacımız var. Tatlı dilli ve dürüst. Tatlı dil deyip hafife almayın tatlı dil “yumuşak güçtür”. Tatlı dil kalbi yumuşak (yufka yürekli) ve içtenlikli  kişilerden neşet ediyorsa samimiyeti hemen hissedilir. Gerçeği yumruk yapıp yüzümüze vuran mı? Gerçeği bala katıp nezaketle ikram eden mi ?  Tercih sizin. Yolda trafik kuralları ne ise  toplum hayatı için nezaket kuralları da  o. Nezaketsizlik de bulaşıcıdır. Yazık ki nezaket olmaksızın vahşi bir ormandır toplu yaşam. Gül verenin eline gül kokusu bulaşır denir bilirsiniz. Nezaket en çok nezaket göstereni güzelleştiriyor.  Yumuşak güç bir komutansa, yumuşak bir kalp,  tatlı dil ve mütebessim bir yüz onun emir erleridir. 2020 yılında Afyonkarahisar Valiliği 8 Mart Emekçi Kadınlar gününü çok latif bulduğum “bir gün değil her gün baştacısınız”  sözleriyle kutlamıştı. Bence kadınlar özellikle  de darlık, zorluk ve harp günlerinin yumuşak gücüdür. Kadın oyun boyu adeta sahnede duran bir dekor gibi sessizce, derinden  görevini yaparken olağanüstü zamanlarda bütün haşmetiyle ve zorlamaksızın  sahnede başrole geçer.  Zorluk günleri onun başındaki ebedi taca ışık düşürür. Her imkan bir imtihandır demişler. Madem tercih şansı, irade, imkan verilmiş tercihimizi iyi, doğru ve güzelden yana kullanalım. Hayatta öğrenilmesi gereken ilk dil tatlı dildir çünkü söz tılsımdır, söz bulaşıcıdır. Salgın vaktindeyiz demiştik yazının başında,  velev ki salgın kadar bulaşıcı çok şey var ki bunlar tatlı dildir,  gülümsemektir,  iyiliktir,  olumlu düşünmektir,  “ya hayr söyle ya da sus”dur.
* Barış Manço
**Neşet Ertaş

Dr. Kadriye Işıklar Pürçek