Şu dönemde çok yoğun bir sınav dönemine giriyoruz. Öğrencilerimiz ve aileleri heyecanlı.LGS sınavı, üniversite sınavı, KPSS sınavı ve diğerleri.. diye devam ediyor. Sınava gireceklere ve ailelerine başarılar ve hayırlı sonuçlar diliyorum.

 

Dünyadaki hiçbir sınav hiçbirşeyin sonu değildir. Herşeyin bir telafisi mümkündür. Bizler açısından neyin hayırlı olduğunu bizler bilemeyiz. Yüce Allah (c.c.)  ve Elçisi Hz.Muhammed (s.a.v.)  ayet ve hadislerde birçok defa ‘’sizin hayır gördüklerinizde şer, şer gördüklerinizde de hayır olabilir, siz bilmezsiniz Allah bilir’’ buyuruyor mealen. Bizim inancımızda, ‘Allah bir kapıyı kapatırsa başka bir kapıyı açar’ düşüncesi vardır.

 

Hayat zaten başlı başına bir sınav ve en büyük sınav. Üç! günlük dünya için ebedi hayatı feda etmemektir aslolan. Dönüşü ve tekrarı olmayan bir sınavdayız. Dünya hayatı bir defa çıkıp oynanabilen bir tiyatro sahnesi gibi. İnsanın dünya hayatındaki sınav serüvenine değinelim özet olarak:

 

 

 

Ağlayarak geliriz dünyaya,

 

Günahlarla dolu dünyaya niçin geldim der gibi.

 

Gözümüzü açtığımızda ilk sınavımız ağlamaktır aslında. Yapmazsak ilk şamarı yeriz mabadımızın üzerine.

 

Sonra anne sütünü almaktır ikinci sınavımız. Almışsak geçmişizdir ikinci sınavı. Hiçbir şekilde hakkı ödenmeyen annemizin ak sütünü.

 

Sonraki sınavımız emeklemektir,

 

Anne-baba diyebilmektir.

 

Ayağa kalkabilmektir, kah annemizin eteğine tutunarak, kah düşerek.

 

Kaşığı tutup ağzına getirebilmektir bir diğer sınav.





 

Başarıyla geçeriz hepsini. Artık 5-6 yaşına basmışız,  kelime dağarcığımızı geliştirmeyi ve ona kadar saymayı öğreniyoruz.

 

Anaokuluna veya ilkokula gönderiyorlar. İlk kez ayrılıyoruz annemizden. Yapışıyoruz eteklerine bırakma dercesine.

 

Ama hayatın bir gereğidir bu.

 

İşte başlamış olduk hayat denen uzun ve zor maratona.

 

İlk karnemizi tutuştururlar elimize bütün notlar iyi-pekiyi. Her şeyi dört dörtlük yapmış gibi ödüllendiriyorlar bizleri. Ve karnenin ucuna nazar boncuğu ve kurdelesi.

 

Biraz daha büyümüşüz, sıralar gitgide büyüyor..

 

Arkadaşlar ediniyoruz

 

Hayatı anlamaya çalışıyoruz.

 

Bir solukta geçiyor dört-beş yılımız hiçbir şey anlamadan.

 

Önce SBS-OKS-LGS ye yani liselere giriş sınavlarına alıyorlar bizi.

 

Sonra üniversite sınavlarına..

 

Ya sonra;

 

Üniversiteye adım atıyoruz, kocaman adam gibi.

 

Vize

 

Final

 

Tez-Yüksek Lisans vb..

 

Ve yirmili yirmibeşli yaşlarda mezun oluyoruz. Kepler havada uçuşuyor, fotoğraflar çekiliyor, aile hatıraları ölümsüzleştiriliyor. Yetmedi sosyal medyada paylaşılıyor doğal olarak.





 

Sonra mı?

 

Söz yüzükleri, nişan tarihleri, düğünler.

 

Yıllarca okuyorsunuz, hayatınız sınavlarla geçiyor.

 

İşe gireceksiniz

 

KPSS ve diğer sınavlar var!

 

Hele bir sınava girip kazan bakalım, sonrası Allah Kerim.

 

Öğretmen mi olacaksınız veya doktor veya herhangi bir meslek erbabı?

 

Yeniden bir sınava gireceksiniz.Alan sınavı tarzı bir sınav. Üniversiteden mezun olmakla veya herhangi bir işe başlamakla sınavlar! bitmiyor.Aile hayatı bir sınav, çocuklar sınavın bir parçası hasılı her şey bir sınav.

 

Hayat sınavlar içinde geçen bir koşuşturmacadır aslında.

 

Bütün bunları yaparken asıl büyük sınava hazırlanabilmektir önemli olan .

 

Dünya sınavını verebilmek, kul olarak Rabbine karşı kulluk imtihanını verebilmek.

 

Hayatı,  öteki dünyadan yani ebedi hayattan önce yaşanan bir sınav sistemi olarak algılayan düşüncenin hayata dair söylediği önerme sözü nedir diyelim bu noktada?

 

Bu hayat bir sınavdır, ön elemeyi geçen, öteki dünyada rahat eder, der bu söz.

 

Öyle bir sınavdır ki; bir yanlış tüm doğruları bile götürür bazen.O yanlışta ‘kendisini yaratan Yüce Rabbini tanımamaktır’.

 

Bu sınavda herkese aynı sorular çıkmaz, doğru cevapları buldukça sınav zorlaşabilir de, Allah sevdiği kullarını daha ağır imtihanlara tabi tutarmış, mertebeleri yükselsin diye..  Bazıları için de yanlış yaptıkça kolaylaşır bu sınav onların gözünde. Heva ve nefsine köle olanlar ‘ne olacak canım hepimiz az veya çok ceza çekmeyecek miyiz’ avuntusuna kapılırlar. Allah hatasını anlayıp af dileyenlerin, tevbe edenlerin yardımcısıdır. Son nefese kadar iman ve tevbe geçerlidir. Bıçak kemiğe dayandığında iş işten geçmiş olur.

 

Sınav sonrası çıkış kapısı ölüm olan.

 

Sonuçlarını, geçip kaldığımızı bu dünyada öğrenemeyeceğimiz bir sınavdır bu sınav.

 

Cevap anahtarı ruz-i mahşerdedir.

 

 

 

Lokman ÖZKUL

 

Eğtimci-Yazar

 

[email protected]