Gün geçmiyor ki ülkemizde canilerin, sapıkların, katillerin vukuatları ortaya çıkmamış olsun. Maalesef hemen hemen her gün bu hastalıklı tiplerin, kötü ruhluların feci icraatlarını izlemekten, takip etmekten yorulduk. Şu da olmaz dediğimiz hemen hemen her şey maalesef toplumumuzda oluyor. Satanizm diğer adıyla şeytana tapıcılık tekrar hortladı. Bir ara kedilerin ve bazı masum kızların kurban edilmesi ile gündeme gelen bu sapkın akım geçtiğimiz günlerde kendini yine hissettirdi. Vahim olay sonrası izlediğimizde; bir cani, canlı yayında kurbanını ifşa ediyordu hem de bir sene önce. Şöyle diyordu:
Seni ilk gördüğümde öldürmek istedim ama yapamadım sana son geldiğimde senin canını almış olacağım diyordu kurban kıza. Bir sonraki sene bu eylemini gerçekleştiriyordu hem de feci bir şekilde ve bir kurbanı daha ekleyerek. Toplumumuzda böyle hastalıklı tipler, ruhunu şeytana satmışlar, sapıklar, ahlaksızlar.. maalesef kendilerini ne kadar gizlemiş olsalar da bir şekilde açığa çıkıyorlar feci olaylarla. En son biraz önce de bahsettiğim ruhunu şeytana satmış şahıs, İstanbul'da yarım saat arayla iki genç kızı katleden Semih Çelik isimli cani, geçtiğimiz yıl çektiği video ile ortaya çıkmıştı. Korku filmini andıran videoda Çelik, "Bu hayattan giderken can almak istiyorum ve bu insanın sen olması daha değerli" ifadelerine yer veriyordu. Nihayetinde bu cani neredeyse canlı yayın yapar gibi İstanbul'da yüksek bir surdan önce kurbanının başını feci şekilde katletti ve yüksek bir surdan aşağı attı. Kızın cansız bedenini, kollarını kendisine dolayarak sonra da kendini atarak satanist ayinini bir nevi gerçekleştirmiş oldu ruhunu şeytana satan aşağılık cani. Bu hadiseden sonra bunların birbirleriyle görüştükleri bir yayını izledim sosyal medyadan. videodaki ifadeler gerçekten kan dondurucu. Orada toplanmış ortalama 18 ile 26 yaş arasında gençler ve bazı ruhunu şeytana satmış sapkınlar diğer masum kişilere akılları sıra bir takım dersler veriyorlar, onlara argo dolu sözlerle bol bol küfürler ediyor ve diğerleri de genelde sessiz bir şekilde dinliyor. Birileri cevap vermek, müdahale etmek istiyor hemen oradan ruhunu şeytana satmış olanlar küfürlerle onlara karşılık veriyor.
Değerli ebeveynler, çocuklarımızı gençlerimizi bu canilerden sapkınlardan, ruhunu şeytana satmış olanlardan uzak tutalım, onların kimlerle arkadaşlık yaptıklarını, kimlerle görüştüklerini, kimlerle online olduklarını bilelim, bu bizim hakkımız. Gençlerin özgürlüğüdür, onlara karışmayalım istedikleriyle görüşsünler, nasıl olsa onlar 18 yaşını geçti istedikleriyle arkadaşlık edebilir, istedikleriyle görüşebilir dediğimizde maalesef çok acı olaylarla karşılaşabiliriz bu tip hadiselerle. Hiç ümit etmemek ve olmamasını dileyerek yine de biz uyarımızı yapalım. Şu anda güvenlik güçlerimiz tarafından takip edilen Diskord adlı bir uygulamadan ve Telegram üzerinden bunların birbirleriyle görüştüklerini, masum gençleri tuzaklarına düşürdüklerini görüyoruz.
Sosyal medyada fenomen diye bilinen bazı tipler de bu işin içinde. Bu fenomenliklerini kullanarak, isteyerek veya istemeyerek kötü niyetli kişilerin, ruhunu şeytana satmışların tuzaklarına alet oluyorlar. Gençlerimiz birkaç video çekmiş, bir kaç mevzuu ile gündeme gelmiş, reyting için her türlü hokkabazlıkları yapmış şahısları kendilerine örnek almasınlar, onların kullanıldığı tuzaklara düşmesinler.
Bunlar ne ilk ne de son olacak gibi. O bakımdan bu sapkınlara karşı toplum olarak da uyanık olalım, çocuklarımızı gençlerimizi bu canilere, sapkınlara, şeytanın çocuklarına kurban vermeyelim.
Diyanet İşleri Başkanlığımız ve müftülükler, bu sapkın akımlara karşı toplumu bilinçlendirici yayınları, uyarıları, bilgilendirmeleri daha sık yapmalı, okullarda M.E.B. işbirliği ile sapkın akımların zararları ve gerçek yüzleri gençlerimize doyurucu, anlaşılır bir şekilde anlatılmalı. Gençlerin kafalarındaki soru işaretleri ve şüpheler giderilmeli. İslam Dini’ni tehdit eden hurafeler konusunda toplum daha da çok bilgilendirmeli ve bilinçlendirilmeli. Dini cahillere ortalık bırakılmamalı, bu hurafeciler yüzünden gençlerin dinden uzaklaşmasının önüne geçilmeli. Gerçek din bilgisi, ahlak eğitimi verilmeli ve sapkın akımlarla mücadele edilmeli. Bunu sağladığımız takdirde, sapkın akımların, ruhunu şeytana satmış olanların belleri kırılacaktır ve kendilerine tebaa bulamayacaklardır.
Lokman ÖZKUL
İlahiyatçı- Yazar