Eleştiri sözcüğü, “bir insanı, bir eseri, bir olguyu, bir olayı, bir konuyu doğru ve yanlış yanlarını bulup göstermek amacıyla inceleme işi” diye tanımlanıyor.
Eşanlamlısı “tenkit”.
Siyasi ve ideolojik kutuplaşmaların ve ayrışmaların bulunduğu durumlarda “eleştiri”nin dozunun arttığını, bir de iletişimdeki kontrolsüz, denetimsiz ve devasa gelişimi düşündüğümüzde eleştiri olayının pervasızlaştığını, ahlaki ve vicdani ölçüleri çok aştıüını görmekteyiz.
Eleştiri adına yapılanların bir çoğunun da zaman zaman dedikodu, iftira ve hakaret boyutunda olduğunu üzülerek görmekteyiz.
Hiçbir önbilgiye dayanmayan, doğruluğu araştırılmadan, teyit edilmeden, sahip olduğu siyasi ve ideolojik düşünceye göre kulaktan dolma bilgilerle yapılan “eleştiri”lerin de artması toplumda bir kirliliğe, ahlaki yozlaşmaya ve haksız rekabete yol açıyor.
Elbette ki, “Kuşku ve eleştiri, bilimsel düşüncenin ve sosyal-ekonomik gelişmenin ilk adımıdır" Eleştirel düşünce, fikir ve öneri zenginliğinin kaynağıdır. Gelişim ve değişime uyum da ancak mevcut sisteme yönelen eleştirilerle kolaylaşır.” tezini kabul etmekteyiz.
Ancak “eleştiri”nin doğru bilgiye dayanması, eleştirilen konunun araştırılması, soruşturulması, teyit edilmesi, üslubunun uygun olması, yolu ve yordamının da ahlaki ve insani sınırlar içinde olması koşuluyla...
Bu ölçülerde yapılan eleştirilere, muhatapları da anlayışla ve saygıyla karşılamalı, eleştiri ve önerilerden ders çıkarmalıdır.
Yoluna ve yordamına uygun, dikkate alınmaya değer eleştiri yapmak isteyenler, eleştiri yaparken aşağıdaki hususları mutlaka uygulamalı:
1- Önce araştırın, sonra eleştirin: Herhangi bir konuda eleştiri yapanların önce konuyu etraflıca araştırmaları, asgari düzeyde de olsa bilgi sahibi olmaları gerekir.
2- Kişiliği değil tutum ve davranışları eleştirin: Yapılan hataların, yanlış görülen tutum ve davranışların eleştirilmesi, doğru yöntemin bulunmasına katkı sağlar. Ama doğrudan kişiliği hedef alan eleştiriler hiç bir işe yaramadığı gibi, yeni kin ve düşmanlık tohumlarının atılmasına yol açar.
3- Karşı tarafı dinleyin: Eleştiri, doğru ve gerçek olanı bulmak için girişilen bir diyalog süreci, bir fikir alışverişidir. Karşı tarafın öne sürdüğü fikirlere kulağını kapayarak, peşin hüküm ve önyargıyla yapılan eleştiriler, sorunu çözmek bir yana daha da ağırlaştırır.
4- Çözüm önerisi geliştirin: Her eleştiri yapan kişiden hemen alternatif bir çözüm önerisi istemek doğru bir iş değil. Bir şeyin yanlış olduğunu gören kişinin zihninde o anda bir çözüm olmayabilir. Ancak sürekli olarak eleştirel bir tavır alan, her şeye “Olmaz!” diyen kişinin çözüm konusuna da muhakkak kafa yorması gerekir.
5- Popülist” eleştirilerden kaçının: Halk kitleleri, sıkıntılı günlerde ve kriz dönemlerinde haklı olarak öfkelenir ve bazen şiddetli tepkiler gösterir. Bu öfke ve tepkinin sorunların kısa sürede çözümünü sağlayacak bir enerjiye dönüştürülmesi görevi ise politikacılara, sivil toplum kuruluşu yöneticilerine ve medya mensuplarına düşer. Bu kesimler, kapanmaya yüz tutan yaraları kaşıdığında, öfkeleri okşadığında ve tepkileri kendi kısa vadeli çıkarları için yonttuğunda ise dönüşü olmayan bir yola girilmiş olur.
6- “Adam etmek” için eleştirmeyin: Çoğumuz, kendi düşüncelerimiz ile ideal birey ve toplum anlayışımızı, etrafımızdakilere zorla kabul ettirmeye çalışırız. Bu tür bir anlayıştan kaynaklanan eleştiriler genellikle geri teper.
7- Eleştiriden önce özeleştiri yapın: Hatalarının ve zaaflarının bilincinde olan kişi, eleştirilerini daha insaflı yapar ve karşı tarafa daha anlayışlı davranır. Kendi yanılmazlığı konusunda sarsılmaz bir inanç besleyen kişinin eleştirileri ise kırıcı ve yıkıcı olur.
8- Eleştiride tarafsız olun: Bazıları karşı tarafın hatalarını insafsızca eleştirirken, kendi yandaşlarının yanlışlarına göz yumar. Taraflı eleştiriler, yolsuzlukları arttırır, şiddet eğilimini besler. Çifte standart, hırsızlıkların ve terörün yeniden üretilmesine yol açar. “Bizim çocuklar” ve “onlar” ayırımını yaptığımız sürece yolsuzluk ve şiddet toplumun her kesimine yayılır.
9- Eleştiri özgürlüğünü geliştirin: Eleştiri, toplumsal işlevini ancak demokrasinin derinleştiği ve insan haklarının yaygınlaştığı bir ortamda yapabilir. Eleştirel düşünce, “yasak-ayıp-günah” üçgeni içinde hapsedildiğinde nefes alamaz.
10- Eleştirilerden yararlanın: Eleştiriler, tek bir kişinin sınırlı olan bilgi ve becerilerini artırma ve zenginleştirme imkanı sağlar. Bu yönüyle eleştiri birinci sınıf eğitim çabası gibidir. Eleştirilere kulak verdiğinizde ve bu eleştirileri içselleştirdiğinizde düşünceleriniz yeni boyutlar ve derinlik kazanır...
Kalın sağlıcakla...