Afyonhaber Köşe Yazarı Ramazan Demir'den önemli bir yazı. Cuma namazlarında neden hiç gerçek anlamda bir hutbe okunmuyor?... İşte o makale!..

NEDEN HİÇ HUTBE OKUNMUYOR?

 

     Bugün çevre temizliği ile ilgili hutbe okundu. Diğer hutbeler de gündemi tamir için okunuyor. ”Temizlik imandandır.” Temizlik sorunu varsa orada dikkatsizlik değil, iman zayıflığı/reddi vardır; gerisi boş laftır.

     Hutbe; küreselleşme çukuruna düşmüş bütün ülkelerin dökülenlerini toplayan, yürümeyen yerlerine gres yağı olan metin değildir. İslam’ın merkeze alınmadığı bir ülkede gerçek hutbe okunamaz. Peygamberimiz Mekke’de tek Allah inancını (tevhid inancını) merkeze alarak işe başladı. Tevhid inancı bilinmediği için iki asırdır bu topraklarda hutbe okunmuyor; vaaz verilmiyor. Doğru hutbe için ilahın kelime ve kendine has manası, tüm kavramlar ve söz gruplarını anlatan bir dizi hutbe aralıklarla okunması gerekir. Bunları bilen yok. Bu bir dizi hutbe, İslam’ın motoru olacaktır. Motor yok! Bütün dünya; besmeleyi reddeden fiiller yüzünden küreselleşme çukurundadır. Cehennem çukuru, küreselleşme çukurundan bir sonraki çukurdur. Sefil kavramlar yüzünden çukura düşmeyen bir ülke yok. Sefil kavramlar sebep; çukur sonuçtur.  

       Doğru hutbe okunabilmesi için Allah’a hâşâ tanrı diyen (demeyen yok), bütün tefsir ve mealler toplatılmalı. İki asırdır İslami kavramların ifsadına seyirci kalan Türkiye (biliyorsunuz) Papa’dan yardım isteme durumuna düştü. Tefsir ve mealler hâşâ Allah’a tanrı diyor. Tek parti döneminde de Türkçe ezanda, Allah’a ‘tanrı’ deniyordu; başa mı döndük? Vaktini/nakdini nerede harcadığının hesabını verebilmek için, besmeleyi reddeden fiilleri reddeden hutbeler okunması zorunludur.

      Hutbede reddedilecek fiiller: Bir; Müzik: Siz Zeki Müren’in ve diğerlerinin müzik ayinine başlamadan önce besmele çektiğini duydunuz mu? Hayır. Çekerse daha vahimdir. Müslümanların yaptığı yeşil pop; o daha felaket bir şeydir. “Sen bize müzik dinlemeyin” diyorsun. Ben demiyorum. Anadolu’da ‘besmelesiz!’ diye bir suçlama vardır. “Besmeleyi reddeden fiiller” diyorum. Besmeleyi reddeden fiilleri kabul etmek; besmelesizliktir. Bu tanımı anlamaz, bu fiilleri reddetmezsen, bunun sonu giderayak bizzat besmeleyi reddetmekle sonlanır. Müziğin hemen tamamı küfür, inkâr sözlerle doludur. Besmele İslam’ın anahtarıdır. Anahtarı bir kere reddettin mi (=besmeleyi reddeden fiilleri kabul ettin mi), yemekte, namazda besmele çeksen de faydası olmaz.

     İki-üç; Marka-Market: Marka bağımlılığı besmeleyi kabul etmez. Marka bağımlılığı anaokuluna kadar indi. Markaizm diye bir din var. Bütün ünlü markalar haziran ayında firma logolarını kadın-erkek cinsiyetini yani İslam’ı reddeden cinsiyetsiz ideolojilerin rengi olan gökkuşağı rengine boyarlar. Bunlardan İsrail markalarını boykota kalkanlar oldu. Diğer markalar caiz mi? Hayır.

    Dört; Medya: Merdivenaltı cemaatlerinin medyası, cehaletin tarlasıdır; onları geçelim. “Ana medya” denilen medya mezheplerinden hiçbirisi yayınlarında besmele çekemezler. Medya bu çağın falcısıdır. Hem başörtüsü savunup hem de kendi medyasında/kendi çiftliğinde başörtüsü örtmemek ise tüm medyanın doğasındaki besmelesizliğin garantisidir.

     Beş; Makyaj: Camiden kiliseye yapmayan yok. Kanser başta her hastalığın tarlası makyajdır. Makyaj, maskedir. Dünyada kadın yok; maskeli kadınlar balosu var.

    Altı; Moda: Podyumda son moda paçavralarını sergileyen mankenden besmele beklenemez. Tesettür defilesi ise dini podyumda satmak demektir. Tesettürün defilesi olmaz; ama başörtüsünün (=seraörtüsünün) defilesi/şovu olur.

   Kavram; yani düşünce üzerinden acizlik olduğu için tüm felaketler kapıdan girdi. Buyurun; bu konularla ilgili hutbeler okunsun. Biraz sonra ölene harcadığı saniye ve kuruşları nerelerde harcadığı sorulacak. Vakti ve nakdi helak eden bu konular hutbede önlenmez ise; okutan, okuyan, dinleyenler İslam’a sansür/yasak uygulamış, takoz olmuşlardır. Bu saatte, böyle zamanda, bu konjonktürde bu hutbeler nasıl okunacak, okunur mu, mazereti üretmek, konjonktüre iman etme tehlikesi içerir. Hz. Ömer sağ olsaydı; hâşâ mazeret üretmezdi. Besmeleyi reddeden fiilleri hutbede sakındırmıyorsan, ya da kendi özel yaşantında reddetmiyorsan; kelime-i şahadeti nasıl kabul edeceksin! Çünkü Kelime-i şahadetin başındaki ‘la’, Allah’ın menettiği her şeyi ve 6M’yi reddetmeyi zorunlu kılıyor.