AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Av. Turgay Şahin, 8. Olağan İl Kongresi’nde bir konuşma yaparak teşkilat mensuplarına ve hemşehrilerine seslendi.
AK Parti Afyonkarahisar İl Başkanı Av. Turgay Şahin, 8. Olağan İl Kongresi’nde bir konuşma yaparak teşkilat mensuplarına ve hemşehrilerine seslendi. Coşkuyla ve yoğun katılımla gerçekleşen il kongresinde konuşan Başkan Şahin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a sözü olduklarını vurgulayarak, “Sayın Cumhurbaşkanım, sözümüz var, çalışmaktan bir an olsun geri durmayacağız. Zalimin zulmünden yılmayacak, zorbalıklarına pabuç bırakmayacağız. Milletimizin derdi ile hemdert olacak, Koca Yunus’un “bir gönül ele getir” şiarını her şeyden üstün tutacağız. Garip gureba fakir fukara ile hem hal, yaralarına merhem olacağız. Çalmadık kapı, girmedik gönül koymayacağız. Allah için sevecek Allah İçin mücadele vereceğiz” dedi.
Başkan Şahin konuşmasına Nuri Pakdil’in şu dizeleri ile başlayarak, “Güneşin zaptını yakın edecek, güneşi bile gölgede bırakacak göz kamaştırıcı bir aydınlığa, sabır savaş, zafer dizelerinde anlamını bulan eşsiz bir zafere, yepyeni bir dirilişe, misalsiz uyanışa, tüm devrimleri devirecek bir devrime, yüzyıllar süren ricatten sonra, hücum ve taarruza geçtiğimiz, zafere gittiğimiz bu topraklardan, yürüdüğümüzde Nuri Pakdil’in ifadesiyle ayaklarımıza Kudüs Gücü verecek bir kutlu yürüyüşe vesile olması dileklerimle kongremizin hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
“DİRİLİŞ ŞAİRİNİN DUASININ KABUL OLDUĞU GÜNLERİ YAŞIYORUZ!”
Başkan Şahin konuşmasının devamında, “Kıymetli misafirler, Afyonkarahisar’ın en büyük salonunu büyük bir aşkla dolduran dava arkadaşlarım. ‘Ben çiçek gibi taşımıyorum göğsümde aşkı, ben aşkı göğsümde kurşun gibi taşıyorum” diyen Rahmetli Sezai Karakoç’un duasıyla başlamak istiyorum izninizle,
Yetiş ayağının tozu olduğumuz peygamber
Yetiş her zaman diri olan varlığınla
Yetiş yak lambamızı
Yetiş aydınlat karanlığımızı
Yetiş yeşillendir çöllerimizi
Yetiş dirilt insanımızı
Seni sevenin ismiyle yetiş bize
Yetiştir bize
Günahlarımızı kül edecek ateş harmanını
Verim yağmuru insin ülkemize
Mekke’ye Medine’ye Şam’a
Kudüs’e Bağdat’a İstanbul’a
Semerkand’a Taşkent’e Diyarbekir’e
Yetiş peygamber imdadı yetiş
Yetiş Allah’ın izniyle
Yetiştir erlerini
*Diriliş bayraklarını taşıyan
Şehit gömleklerini peşin giymiş
Ateşten, sudan geçer gibi geçen
Allah önünde her varı yok gören
Dağların önünde erip
Kentlere şafaklar gibi ağan
Küçük askerlerini
Gül diksinler diye yeni topraklarına
İnsanın ta gönlüne
Yetiştir erenlerini
Allah’ım
Amin.
Değerli misafirler, diriliş şairinin duasının kabul olduğu günleri yaşıyoruz! Diriliş bayraklarını taşıyan, şehit gömleklerini peşin giymiş ateşten, sudan geçer gibi geçen orduların Şam’a yürüdüklerini, esaret zincirlerini kırıp beton duvarlarda açan çiçekler gibi baharı, Kudüs’ün, Gazze’nin, Türkistan’ın da istiklalini müjdelediklerini görüyor seviniyor, mutlu oluyoruz” dedi.
Sözlerine şöyle devam eden Başkan Şahin, Mursi'nin yol arkadaşlarından Asım Abdulmacid:
"Bu Anadolu kurdunu selamlamaktan başka bir şey yapamazsınız."
"Erdoğan, ABD'nin desteğiyle dört ülkenin Katar'ı işgal girişimine karşı koydu."
"Libya'nın doğusunu Hafter ve Wagner güçlerinden korudu."
"Azerbaycan topraklarını Ermeni Hristiyanlardan kurtardı."
"Yıllar önce Suriye'de Rus ordusunu aşağıladı."
"Beş milyon Suriyeliyi misafir etti. Bu, cumhurbaşkanlığı seçimini kaybetmesine neden oluyordu."
"Tüm başarıları bir araya getirdiğinizde ve bunların Müslümanların bölgemizdeki çöküş döneminde gerçekleştiğini hatırladığınızda, eğer akıl ve adalet sahibi biriyseniz, bu Anadolu kurdunu selamlamaktan başka bir şey yapamazsınız."
“KIRK YILDA BİR ALDIKLARI OYU İLE SARHOŞ OLMUŞLAR, HODRİ MEYDAN”
8.Olağan Kongremizde ilahi Kelimetullah ve Nizamı Alem davamızı bir kez daha canlandıran büyük lider, başkomutan, Asım Abdülmecid’in tanımıyla Anadolu Kurdunu ihtiramla selamlıyorum. Böylesine övgülere mazhar olmuş, bütün dünyanın gıptayla izlediği eşsiz zaferlerin mutluluğunu yaşarken, Kendi vatanımız, öz memleketimizde faşizan baskının, tahammülsüzlüğün, atanamamış baasçıların, saman çöpü üstünde kaptanı deryalık taslayan kifayetsizlerin engelleme gayretleriyle kongre yapıyoruz. Siyasî partinin faaliyetlerine katılmamaya zorlama ve bir siyasî partinin faaliyetlerinin engellenmesi suçunu işleyen zorbaları Türk Hakimlerine emanet ediyoruz.
Bakalım Anayasamızın 67. maddesinde tanımlanan siyasi faaliyette bulunma hakkının, AİHS ve İnsan Hakları Evrensel Beyannamesinde tanımlanan özgürlüklere karşı kabahatler kanunu ile engel olabilecekler mi? Göreceğiz.
Ama şu var ki, 15 Temmuz’da tanklara karşı göğsünü siper etmiş milletimiz bu faşizme meydan vermedi, hınçla söktükleri afişlerimizden kat kat fazlasını balkonlarına, işyerlerine, binalarına astılar. Bu sürede telefonlarımız susmadı, tepkilerini gösteren, AK Parti’mize destek olmak isteyen vatandaşlarımızla parti binamız doldu taştı. Yiğit Afyonkarahisarlılara buradan şükranlarımı sunuyorum. Kırk yılda bir aldıkları oyu ile sarhoş olmuş, bunun kendilerine her türlü yetkiyi verdiğini zanneden şaşkınları dikkatle izliyor cehaletlerinin verdiği cesaretle yaptıkları haksızlıkları not edip gereğini yapıyoruz, halkımız müsterih olsun. Yine söylüyorum bu ve benzeri haksız uygulamaları kabul etmiyorum, etmeyeceğim, sonuna kadar da mücadele edeceğim. Hodri meydan” dedi.
“REİSE SÖZÜMÜZ VAR! ÇALMADIK KAPI, GİRMEDİK GÖNÜL KOYMAYACAĞIZ”
Sözlerine Hazret-i Mevlânâ’dan bir hikâye ile devam eden Başkan Şahin, “Hazret-i Mevlânâ'nın eşi menendi olmayan eseri Mesnevî'den ibretlik bir hikâye: Bir sinek, merkep idrarının üzerinde gezinen bir saman çöpünün üstüne kondu ve bir gemi kaptanı gibi başını yukarı doğru kaldırdı ve şöyle meydan okudu "Ben bu denizin ve gemiciliğin mektebinde okumuş, bu işe ömrümü vermişim. İşte deniz, işte gemi, işte adam, işte kaptan, işte görüşü keskin bir kahraman"
Bunlar elbette, ülkemizin maruz kaldığı hadiselerle kıyaslandığında ehemmiyetsiz. Asıl önemli olan ülkemizin dünyanın dört bucağında barış ve adalet için verdiği mücadele. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nükleer bir faciaya veya dünyayı kasıp kavuracak bir gıda krizine yol açmamışsa bunun arkasında güvenilir ve sözü dinlenir bir Türkiye’nin eşsiz lideri Recep Tayyip Erdoğan var. Libya’da kanlı bir iç savaşın engellenmesi ve Akdeniz’deki münhasır ekonomik bölgemizin garanti altına alınmasının ardında da Sayın Cumhurbaşkanımız var. En son Somali ve Etiyopya arasındaki on yıllarca süren çatışmanın barışa dönüşmesinin mimarı da Genel Başkanımız… Suriye’de yıllar sonra gelen barış, Irak’ın terörden arındırılması gibi onlarca sulh ve anlaşmanın banisi de o…Bir başka devlet başkanı olsa bir değil belki beş Nobel Barış Ödülü alabilecek, egemenler görmezden gelse de dünyanın tüm mazlumlarının gözünde her geçen büyüyen, takdir edilen ve saygı duyulan bir liderimiz var ve elhamdülillah bizler onun riyasetinde mücadele veriyor, onun yol ve dava arkadaşlarım hitabına mazhar oluyoruz.
Kendi adıma tarifi imkânsız bir onur, gurur ve mutluluk duyuyorum. Bir o kadar da sorumluluk hissediyor ve lütfa mazhar olmanın hakkını verebilmenin, ona layık olmanın endişesini yaşıyorum.
Dün bir video çektik ve hep bir ağızdan REİSE SÖZÜMÜZ VAR diye haykırdık. Sayın Cumhurbaşkanım, sözümüz var, çalışmaktan bir an olsun geri durmayacağız. Zalimin zulmünden yılmayacak, zorbalıklarına pabuç bırakmayacağız. Milletimizin derdi ile hemdert olacak, Koca Yunus’un “bir gönül ele getir” şiarını her şeyden üstün tutacağız. Garip gureba fakir fukara ile hem hal, yaralarına merhem olacağız. Çalmadık kapı, girmedik gönül koymayacağız. Allah için sevecek Allah İçin mücadele vereceğiz.
Bunları yaparken kardeş olduğumuzu unutmayacak, kardeşlik hukukunu başımızın üzerinde tutacağız. Allah’ın ipine toptan sarılıp tefrikaya düşmeyeceğiz, ilimizin medarı iftiharı büyük veli Mehmet Semai Hazretlerinin ifadesiyle ‘Âlemde ne zaman ki ben dedin odur sana noksan nutku şerifine uygun olarak ben demekten kaçınacak, biz diyecek bir olacağız’ dedi.
“SİZLER BU DAVAYA SAHİP ÇIKTIKÇA HOR, ÖKSÜZ VE YETİM KALMAYACAKTIR”
Sözlerinin son kısmında şu ifadelere yer veren Başkan Şahin, “Bu yolda, dedikodu, gıybet ve hasedi ardımızda koyduk, dava kardeşlerimizin hatırını her türlü hatrın üstünde tutacağız. Velhasıl bir olacağız iri olacağız diri olacağız gür olacağız. Hep birlikte Türkiye olacağız. Reisimize sözümüz var ve bu sözü ne pahasına olursa olsun tutacağız.
Lütfen bize bu sözümüzü hatırlatınız. Doğru işlerimizde yardımcı olup, eğrilik gösterirsek düzeltmekten çekinmeyiniz. Bu dava sizin davanız. Bu dava siz sahip çıktıkça hor, öksüz ve yetim kalmayacaktır. Ne mutlu bu davanın delisi olanlara. Ne mutlu davayı Ağrı dağının zirvesine çıkarmaya niyetlendikten sonra kendisini zirveye taşıyan ama davasını aşağıda unutanlardan olmayanlar. Ne mutlu Anadolu kıtası büyüklüğündeki dava taşını gediğine koyanlara
Hepinizi saygı, muhabbet ve şükranlarımla selamlıyorum. İyi ki varsınız, iyi ki bu davanın mensuplarısınız. Allah beni ve arkadaşlarımı sizlere layık eylesin, utandırmasın. Kongremizin hayırlı olması için destek ve dualarınızı istirham ederim. Allah’a emanet olunuz” dedi.