Afyonkarahisar 'da "Depreme Hazır Mıyız?" konulu önemli bir söyleşi düzenlendi.
Etkinlik, Afyonkarahisar'da yaşayanların deprem farkındalıklarını artırmayı hedeflerken, Japon Deprem Uzmanı ve İnşaat Yüksek Mühendisi Yoshinori Moriwaki'nin katılımıyla gerçekleştirildi. Belediye Başkanımız Burcu Köksal’ın açılış konuşmasıyla başlayan programda, deprem konusundaki hazırlıkların, risklerin ve alınması gereken önlemler üzerine derinlemesine tartışmalar yapıldı. Söyleşi, deprem güvenliğine dair geniş bir perspektif sunarak, katılımcılara şehrin karşı karşıya olduğu tehlikeler ve alınması gereken önlemler hakkında önemli bilgiler verdi.
Depremle Mücadelede Şehirdeki Hazırlıklar
Belediye Başkanı Burcu Köksal, Afyonkarahisar'ın bir deprem bölgesi olduğunu vurgulayarak, şehrin fay hatları üzerinde yer aldığını ve bu nedenle depreme karşı ciddi hazırlıklar yapılması gerektiğini belirtti. Başkan Köksal, 6 Şubat 2023’teki Kahramanmaraş merkezli depremin, Türkiye’nin büyük bir felakete uğramasına yol açtığını hatırlatarak, bu tür felaketlerin tekrar yaşanmaması için her şehirde daha dirençli bir yapılaşma ve toplumda deprem bilincinin artırılmasının önemine dikkat çekti. Köksal, şehrin deprem hazırlıklarının öncelikli gündem maddelerinden biri olduğunu ve bu konuda yapılan çalışmalar hakkında şu bilgileri verdi:
"Depreme karşı nasıl hazırlık yapabiliriz sorusuna, yerel yönetim olarak çalışmalarımıza başladık. Deprem Master Planı hazırlamaya başladık ve belediye bünyesinde Zemin İnceleme ve Afet Yönetim Servisi kurarak, şehrimizin deprem riskine karşı daha dayanıklı hale gelmesi için kısa, orta ve uzun vadeli stratejiler belirledik. Mikrobölgeleme Etüt Projesi ile mevcut ve yeni yerleşim alanlarındaki zemin yapısının iyileştirilmesi ve buna bağlı olarak bina yapılaşmalarının düzenlenmesi hedefleniyor."
Zemin İncelemeleri ve Yapılaşma Stratejileri
Başkan Köksal, Afyonkarahisar'da yerleşim alanlarında zemin iyileştirme çalışmalarına başladıklarını ve bu bağlamda yapılacak etütlerin önemli olduğunu söyledi. Şehirde 2008 yılında yapılan mikrobölgeleme çalışmasından sonra büyük bir gelişme kaydedilmediğini belirten Köksal, bunun üzerine yeni etütler yapıldığını ifade etti. Yapıların güvenliğini sağlamak ve olası depremlerde en az zararla kurtulmak için zemin yapısının doğru analiz edilmesi gerektiğini vurguladı. Ayrıca, toplanma alanları, kriz masaları ve erken uyarı sistemleri gibi acil durum alt yapılarının oluşturulmasının da önem taşıdığını sözlerine ekledi.
Deprem Sonrası Müdahale Planları
Deprem sonrası hızlı müdahale için teknolojik altyapı kurma planlarının da gündemde olduğunu belirten Başkan Köksal, şehrin çeşitli noktalarına deprem malzemeleri depolama alanları oluşturulacağını ve bu malzemelerin hızlı bir şekilde erişilebilir olacağını söyledi. Ayrıca, şehre güvenli toplanma alanlarının inşa edilmesi gerektiğini ve bu konuda çalışmaların başladığını ifade etti. Deprem sonrası acil durum yönetimi için gerekli olan tüm malzemelerin önceden temin edilerek depolanmasının önemine değindi. Köksal, "Şehrimizde yeterli sayıda açık ve güvenli toplanma alanları oluşturmak için çalışmalarımıza başladık. Amacımız her yerleşim yerinde en yakın ve en güvenli toplanma alanlarını belirleyip, hemşehrilerimizin hayatını korumaktır" dedi.
Kentsel Dönüşüm ve Yapılaşma Çalışmaları
Afyonkarahisar'daki kentsel dönüşüm projelerinin de deprem güvenliği kapsamında ele alındığını belirten Başkan Köksal, yerinde dönüşüm projeleriyle vatandaşlara ekonomik yük getirmeden, sağlıklı ve güvenli yapılar inşa etmeyi hedeflediklerini söyledi. Ayrıca, mevcut altyapıların depremle uyumlu hale getirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, su, elektrik ve doğalgaz hatlarının modernizasyonunu içeren çalışmaları başlatacaklarını duyurdu. "Şehirdeki her bölgede bir zemin haritası çıkararak, zemin yapısına uygun bina yapımı konusunda çalışmalar yapacağız" diyen Başkan Köksal, bu harita doğrultusunda kentsel dönüşüm süreçlerinin yönetileceğini ifade etti.
Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki’nin Katkıları
Söyleşinin konuklarından olan Japon Deprem Uzmanı Yoshinori Moriwaki, Türkiye ve Japonya’daki deprem tecrübelerini karşılaştırarak önemli bilgiler verdi. Afyonkarahisar’da 31 fay hattı bulunduğunu belirten Moriwaki, bu bölgedeki zemin yapısının yüksek binalara uygun olmadığını ve bu nedenle 3-4 katlı binalara izin verilmesi gerektiğini söyledi. Afyonkarahisar’da yapılan deprem denetimlerine dair açıklamalar yapan Moriwaki, "Zemin yapısı genellikle alüvyon zemin olarak geçiyor ve bu tip zeminler yüksek binalar için uygun değil. Bu nedenle binaların inşa edileceği zemin yapısı iyi analiz edilmelidir" dedi.
Moriwaki, Türkiye’deki yapı denetim eksikliklerine de dikkat çekti. 1999 depreminde Türkiye’de yaşanan büyük kayıpların, izinsiz ve kaçak binaların sebep olduğu hasarlarla bağlantılı olduğunu belirterek, bundan sonraki süreçte kaçak yapılarla mücadele edilmesi gerektiğini vurguladı. Japonya’daki deprem öncesi eğitim sistemine de değinen Moriwaki, Türkiye’deki tatbikatların yetersiz olduğunu belirterek, okullarda ve mahallelerde düzenli olarak tatbikatların yapılmasının önemine dikkat çekti. Japonya’daki deprem eğitimlerinin ayda iki kez yapıldığını belirten Moriwaki, bu tür eğitimlerin çocukların deprem anında doğru davranışlar sergileyebilmesi açısından büyük önem taşıdığını söyledi.
Afyonkarahisar ve Japonya Arasındaki Bağlar
Japon Deprem Uzmanı Moriwaki, Türkiye ile Japonya arasındaki bağların güçlendirilmesi gerektiğini vurgulayarak, "Türkiye ve Japonya arasındaki bu bağ devam edecek. Afyonkarahisar’ı ziyaret ettiğim için çok mutluyum ve burada yapılacak çalışmaların Türkiye’nin deprem güvenliği açısından önemli adımlar olacağına inanıyorum" dedi. Bu etkinlik, Afyonkarahisar’ın deprem hazırlıkları konusunda bir dönüm noktası olurken, şehirdeki tüm paydaşların bu konuda daha bilinçli ve hazırlıklı hale gelmesini sağladı.
"Depreme Hazır Mıyız?" söyleşisi, Afyonkarahisar’ın deprem güvenliği ve hazırlık çalışmaları konusunda önemli bir adım oldu. Hem yerel yönetim hem de Japon uzmanlardan alınan bilgiler doğrultusunda, şehirdeki deprem hazırlıklarının arttırılması ve afet sonrası hızlı müdahale için gereken tüm adımların atılması gerektiği bir kez daha vurgulandı. Bu tür etkinliklerin, deprem bilincini artırmak ve halkın güvenliğini sağlamak adına büyük öneme sahip olduğu bir kez daha ortaya kondu.
