Yeraltı şifalı sularından, mermer sanayine, tarımdan, hayvancılığa, sağlık turizminden, tarih turizmine pek çok alanda öncü olan memleketimiz Afyonkarahisar;  tarihin, termalin, lezzetin ve mermerin başkenti, kurtuluş mücadelemizde Türk Milletinin kaderini değiştirerek Cumhuriyetin kazanıldığı topraklar olarak gurur kaynağımızdır.

Milletvekillerinden Valiliğimize, Belediyemizden, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne ve Afyonkarahisar’ın tanıtımına gönül vermiş memleketini seven herkes elinden geldiğince çalışıyor uğraşıyor. Bütün bu gayretler umutlarımızı arttırıyor. Adının her geçen gün daha da duyulmasını sağlıyor. Bütün bu gayretlerine rağmen, bu kadar güzel özelliklere sahip şehrimizi iyi tanıtıp koruyup kollaya biliyor muyuz? Şehrimize gelen turistleri, misafirleri bizi yanlış tanımalarına fırsat vermeden en güzel biçimde ağırlayabiliyor muyuz?

Türkiye'den kaçak yollarla 1960'lı yıllarda İsrail'e götürülerek satılan ve on binlerce kilometre yolculuğun ardından ABD'den ana vatanına ulaştırılan Kybele heykeli Afyonkarahisar’da ki müzenin tamamlanmasının ardından yerine konacak. Dünyanın bir ucuna gidip gelen, 1700 yıllık eserin 60 yıl sonra hukuki mücadeleler sonucu kazanılmasında emeği geçen Kültür ve Turizm Bakanımızı kutluyorum.  Pek çoğumuz kaçırıldığından bile haberdar değilken şehrimizde sergilenecek olmasını heyecanla bekliyoruz.  

Tarihi eserlerimizi talan edenler kim bilir daha ne değerli eserleri yurt dışına kaçırdılar?  Frig vadisi başta olmak üzere,  dinamitle define arayanlar o güzelim eserleri mahvetmişler. Yenilerde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce dağa taşa özellikle tarihi eserlerin üzerine yazılan yazıları kumlama tekniği ile temizletme çalışmaları başlattığını biliyoruz. Özellikle gençlere seslenerek; Afyonkarahisar’ın saklı bir hazine olduğunu, şehrimizi tüm yönleriyle tanıtma adına var güçleri ile çalışarak gün yüzüne çıkarttıklarını belirtmiş ve gençlerimize '’Lütfen aşkınızı dağa taşa değil, gönlünüze yazın!  Gördüğünüz gibi, dağa taşa yazılan yazılar siliniyor. Ama kalplere yazılan aşk ve sevgi silinmez.’’ diye uyararak gençlerimizden bu tarihi mekânlarımızın korunmasında daha duyarlı olmalarını istemişlerdir.  Olanca gayretleri ile gizemli güzel şehrimizi gün yüzüne çıkartmaya çabalıyorlar.

Başta gençlerimiz olmak üzere halkımız tarihi kültürümüze sahip olup elimizdeki değerleri yıpratmadan, kırılmalarına, kaçırılmalarına izin vermeden korumalı ve kıymetini bilmelidirler. Çevremizi koruyarak, temiz tutarak, gelenek göreneklerimize, örf ve adetlerimize, kültürel ve ahlaki değerlerimize sımsıkı sarılıp; atadan toruna iyice aktarılmasını sağlamalıyız. Bize de bu yakışır.

Geçen günlerde televizyonun bir kanalında bir program dikkatimi çekti. Daha doğrusu günlerce yapılan ilan ve reklamlarda Afyonkarahisar Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünün destek verdiği "Yatıya Misafirim Var" yarışma programı için ‘’Afyonkarahisar'ın misafir ağırlama geleneği, yemek kültürü ve turizm zenginliklerini tanıtma adına izleyicilerin hafızasında yer edecektir.’’ denilmekteydi. Sayın Müdürümüz gibi bende çok iyimserdim. Afyonkarahisar’ı merak eden yakın çevremi de ’’ Seyredin, memleketimi görün ’’ diye uyardıktan sonra bir milli maç heyecanı ile pek de izlemediğim televizyonun karşısına geçtim. Beklentim çok büyüktü. Son yıllarda adını turizm,  gastronomi ve mutfak sanatları ile adını duyuran Afyonkarahisar mutfağının gastronomi turizmi açısından zengin bir mutfak kültürü  ve  çeşitliliğine  sahip olduğunu bütün herkese göstereceğimizi umuyordum. Afyonkarahisar’ı ziyaret eden misafirlerin yerel kültürünü yansıtan yemeklerle buluşması, tarihi ve kültürel varlıklarımızı tanıtılması hele de misafirperverliğimizi göstermek açısından güzel bir fırsattı. Yarışmaya katılanlardan ev sahibini zor durumda bırakan bir hanım, özellikle önceden tasarlanmış kışkırtma girişimi içindeydi adeta. Ev sahibi;  hanım hanımcık Afyonkarahisar adına yarışan hanım, bu oyuna gelmeyecekti. Soğukkanlılığını koruyarak, tevazu ve alçakgönüllülükle misafirlerini ağırlayacaktı.

Yarışmanın formatı ne olursa olsun,  Mademki Afyonkarahisar Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü destek veriyor, mademki Afyonkarahisar'ın misafir ağırlama geleneği, yemek kültürü ve turizm zenginliklerini tanıtma adına izleyicilerin hafızasında yer edilmesi isteniyor, o zaman sadece kendini değil Afyonkarahisar halkını temsil edecekti.  Bence halkını hayal kırıklığına uğratmıştır. Reklamın iyisi kötüsü olmaz derler ama Afyonkarahisar’ın misafir ağırlama geleneği asla böyle değildir. Afyonkarahisar ilimizin tanıtımına önemli katkıda bulunacağına inandığımız bu program hüsranla bitti. Söylenecek bir tek söz var; ‘’ Ne misafir misafirliğini bildi, ne ev sahibi ev sahipliğini…’’

 Şehrimizin tarihi ve kültürel değerlerinin tanıtımı adına birçok alanda önemli çalışmalara imza atan bunun için çabalayan herkesi kutluyorum, çabalarınız emekleriniz boşa gitmesin. Daha güzel bir Afyonkarahisar için sevgi ile el ele…