YAZ YAZ YAZ
Yaz yaz yaz Ajda Pekkan’ın bir şarkısının ismidir. Yaz başlarken ve virüsle ilgili nispeten olumlu haberler alabiliyorken düşünüyor da insan “neden dostça ve insanca ayrılamıyorsuz ki biz ” şu virüsten.
Dünya dönmeye devam ediyor, güneş doğup batıyor. Bu kutlu rutinin içinde düzenimizi ve ağzımızın tadını bozan salgınlar ölümler, kavgalar hiç eksilmiyor. Perdelerini açtı açıyor yeni bir çağ. İnsanlık yine bir eşikten atlayacak, yine karşısında bir kaf dağı. Bu kez kaf dağının adı dijital çağ, yapay zeka, robotlaşma belki de. İnsan teknolojiyi kurdu şimdi teknoloji insana yeni bir evren tasarlıyor. Geçenlerde sanal zeka değil yapılmak istenen asıl niyet (haşa) yüce zekayı yaratmak ” diyen bir yazara rastladım. Ömrün, ölümün, insanın, cinsiyetin anlamı vb. pek çok şeyi sorguluyor insan. E tabi sorgulanmayan bir hayat yaşanmaya değmeyen bir hayattır demiş Sokrates. Sorgulamalı insan. Sorduğumuz sorulara göre yanıtlar alırız. Yalnız ne, nerede, nasıl, ne zaman, kiminle sorularını olduğu kadar, neden ve nasıl sorularını da sormalıyız ki genişliğini olduğu kadar derinliğini de kavrayalım olguların.
“Eğer her gün bu karmaşa ve kavgaya katlanırım sanıyorsan” diyor Ajda Pekkan’ın şarkısı. Ömür asfalt bir yol değil ki ara ara asfalt çoğunlukla stabilize bir yol. İnsan olarak bir istiap haddimiz var, belirli ölçüde strese dayanıyoruz , stres demek kana bol bol kortizol hormonu salınımı demek. Stresimiz dayanma noktamızı aştığında (ya da biz öyle olduğunu sandığımızda) katlanamadığımızda ipler kopma noktasına, “fırtınanın gözüne” geliyor. İşte tam orada fırtınan ortasında sarılacak sağlam bir ip arıyoruz batmamak, boğulmamak, kaybolmamak en mühimi nefes almak için. Tam o an anlıyor bek çoğumuz boşuna geçmiş bunca zaman. “Sen de yaz yaz yaz bir kenara yaz bütün sözlerimi” diye devam ediyor şarkı ve bense sadece bir alıntı ile diyorum ki “kıyamet kopuyor bile olsa, elinde bir fidan varsa onu hemen dik”. Hoş geldin yaz.
Yaz Yaz Yaz
Neden senle hiç durmadan tartışıp duruyoruz ki biz
Bile bile üstüme gelmene ne gerek var
Neden dostça ve insanca ayrılamıyoruz ki biz
Ve bunca yaşanmış yılların da hatırı var
Eğer her gün bu işkence eğer her gün bu karmaşa
Eğer her gün bu kavgaya katlanırım sanıyorsan
Sen de yaz yaz yaz bir kenara yaz bütün sözlerimi
Yanılırsam çık karşıma göster kendini
Belki zamanla teker teker silinirler aklından
Anlarsın ki boşuna geçmiş bunca zaman
(Ajda Pekkan’ın yorumladığı şarkının söz yazarı Şehrazat)
Dr.kadriye ışıklar pürçek