Sevgili Afyonhaber takipçileri,

Önce soruyu sorarak başlayalım:

“Kutlu Değirmen Yeniden Yapılabilir mi?” “Çadırlı Karargâh (Ordugâh) Yeniden Kurulabilir mi?”

***

Diyeceksiniz ki “Nedir bu Kutlu Değirmen ve Çadırlı Karargâh?”

Anlatayım…

Öncelikle; “karargâh” ordunun yönetildiği, savaşın idare edildiği, savaşın gelişimine göre hareket planının güncellendiği yerdir. Karargâh bazen bir ordu binası, bazen bir ev, bazen bir çadırdır.

***

Büyük Taarruz öncesi Türk ordusunun karargâhı Konya Akşehir’de idi.

28 Temmuz 1922’de saatler 21.00’i gösterirken Mustafa Kemal, Fevzi Paşa, İsmet Paşa, Yakup Şevki başta olmak üzere komutanlar taarruz planını konuşmak üzere Akşehir’deki karargâhta toplanmışlardı. Taarruz kararı burada alınmış, planlar üzerinden tartışmalar yapılmıştır.

24 Ağustos 1922 gecesi Şuhut’taki Hacıvelioğullarına ait ev karargâh olarak kullanılmıştır. Planlar son olarak burada kontrol edilmiştir.

27 Ağustos’ta Afyonkarahisar merkezde, günümüzde Zafer Müzesi olan bina, karargâh olarak kullanılmıştır.

30 Ağustos’ta karargâh Zafertepe Çalköy’e ardından da Dumlupınar’a taşınmıştır.

***

İşte, bunlar arasında gözden kaçan ve anlamlandırılmayı bekleyen bir karargâh daha var… Onun adı ÇADIRLI KARARGâH

***

Mustafa Kemal 24 Ağustos günü Şuhut’a ve ardından da 25 Ağustos günü Şuhut’taki Çakırözü köyüne gelmiştir. Bu köy üzerinden de gece Kocatepe’ye çıkılacaktı. Bu yol günümüzde ZAFER YOLU’dur.

***

25 Ağustos ve 26 Ağustos gecesi Mustafa Kemal, Çakırözü köyünde adaşı Mustafa Ağa’nın çalıştığı su değirmeninde bir süre kalmıştır. Ben buna Kutlu Değirmen diyorum… Bu değirmenin önüne de Çadırlı Karargâh (Ordugâh) adı verilen bir hareket noktası oluşturulmuştur.

Mustafa Kemal, bu değirmende yemek yemiş, dinlenmiştir. Değirmende bir telgraf hattı kurulmuştur. Hatta, buradan da dört tane büyük top öküzlerle Kocatepe’ye çıkarılmıştır.

Mustafa Kemal Paşa, 25 Ağustos’u 26 Ağustos’a bağlayan gece İsmet Paşa, Fevzi Paşa ve bir süvari grubu ile bu değirmenin olduğu yerden Kocatepe’ye çıkmıştır.

***

Mustafa Ağa’nın anlattığına göre Mustafa Kemal, bu değirmende kalırken ona ‘Ağa, ordumuz açlığa da susuzluğa da dayanır. Zaferi kazanacağız.’ demiştir. Hatta 26 Ağustos gününün gecesinde de burada kalmış ve 27 Ağustos günü yapılacak taarruzu planlamıştır.

***

Değirmene geri dönecek olursak değirmende duyulan iki ses vardı: Biri su değirmenin sesi, diğeri telgraf hatlarının sesi…

Mustafa Kemal, Mustafa Ağa’nın değirmeninde son taarruz hazırlıklarını kontrol etmiştir. Değirmene döşenen telgraf hatları ile her türlü haberi burada değerlendirmiştir. Hatta, Mustafa Kemal zaferden sonra ona teşekkür mahiyetinde bir belge göndermiştir. O da bu belgeyi değirmenin yanındaki ağaca asmış ve belgeyi yıllarca orada sergilemiştir. Bu değirmen ise daha sonradan harap olmuş ve belge de kaybolmuştur.

***

Keşke şimdi o değirmen duruyor olsaydı da görebilseydik, diyorum kendi kendime. Çünkü günümüzde 25-26 Ağustos gecesi Zafer Yolu büyük bir kalabalığın yürüyüşüne sahne oluyor… Bu sene de 100.yıl…

Zaferin 100.yılında bu Kutlu Değirmen yeniden yapılsa, önüne Çadırlı Karargah yeniden kurulsa güzel olmaz mı?

Nasıl Hacıvelioğullarına ait ev 2000’li yıllarda restore edilip Büyük Taarruz Karargâh Evi (Atatürk Evi) olarak hizmete açılmışsa;2022’de de Zafer Yolu üzerine bu değirmen dönemin yapısına uygun olarak yapılsa ve Zafer Yolu’na gelen kişiler burayı görse, bilse, gezse anlamlı olmaz mı?

Önüne Kutlu Değirmen’in- Çadırlı Karargah’ın anlamını ve yaşananları anlatan kitabeler konulsa hem tarihi süreç anlamlandırılır hem de savaşla ilgili kültürel bir unsur daha kazandırılır.

Zor değil…

Ben alanla ilgili olan kurumların ve Afyon’daki idarecilerin konuya yakından ilgi göstereceğine yürekten inanıyorum…

Tabii ki bu değirmenin yeri, özelliği, tarihi önemi noktasında akademik destek alınması şarttır.

***

Zaferin 100.yılında Kutlu Değirmen-Çadırlı Karargâh gün yüzüne çıkarılırsa gelecek nesillere çok önemli bir kültürel miras unsurunu bırakmış oluruz.

İnanıyorum, yapabiliriz.