Ankara’dan Afyonkarahisar’a giderken memleketime yaklaştığımın müjdecisidir İscehisar. Sağlı sollu sıralanmış mermer fabrikalarının önündeki mermer blokları gördükçe;
‘’İscehisar’ın taştan ekmeğini çıkarıyor’’ diyorum.

İscehisar’ın adının isli olduğuna bakmayın, dağları tepeleri beyaz taşlarla dolu. İscehisar; Büyük İskender döneminde yaşamış General Dokimos tarafından kurulmuş o zaman ki adıyla ‘’Dokimeion’’ diye anılmış.  Yüzyıllardır bitmeyen mermer yatakları, dünyanın birçok ülkesinde Afyonkarahisar’ın adını yaşatıyor.  Bu ilçe, mermeri ile geçmişten beri tarih yazıyor. Şimdi de yeni bir tarih yazılıyor İscehisar’da ve Afyonkarahisar’da Kadın Kültür Evi projesi ile… 

İscehisar Kadın Kültür Evini iki kez ziyaret etme şansını yakaladım. Yolumuzun üstünde ya;  gelirken uğra, giderken uğra… İlk gidişimizde navigasyon sayesinde elimizle koymuş gibi bulduk Zakire Ayyıldız Kadın Kültür Evini.  Büyük bir bahçe içerisinde; çam ağaçları ile çevre düzenlemesi yapılmış, bir kıyısında çocuklar için oyun parkı, temiz düzenli görüntüsü ile bizi önce;  göze çarpan Zakire Ayyıldız tabelası karşılıyor.  İsmini merak ediyorum. Ayyıldız mermer firma sahibi, hayırsever iş insanı Necmettin Ayyıldız tarafından yaptırılmış; eşinin adı verilmiş. Ne büyük incelik...

 Yer olarak,  Belediye Meclis kararı ile ilçenin en güzel yeri seçilmiş.  Bu güzel oluşumları yürekten alkışlamak geliyor içimden. Bahçenin bakımlı yolunda yürüdükçe gözünüz gönlünüz açılıyor. Bu yol kadınları;  başarıya, eğitime, üretime, kazanca, zirveye doğru götürecek olan yol. Yeni bina muhteşem görünüyor.  İkiye ayrılmış verandasında masalar konulmuş, hanımlar kahvaltılarını yapmış, keyif çaylarını içerlerken, bizde dâhil oluyoruz çaya ve sohbete. Müdiresi Teslime Kaya Hanım, kısaca anlatıyor İscehisar Zakire Ayyıldız Kadın Kültür Evini.

‘’En çok özen gösterilen, harcama yapılan Kadın Kültür Evlerinden biri olarak, kadınlarımızın her türlü ihtiyaçlarını karşılayacak durumda inşa edildi.’’

Masamızda bir eğitimci Psikolojik Danışman Uğur Dikyamaç Bey var, kadınlarla ‘’aile mahremiyeti ‘’ konulu söyleşi yapacak, saatini bekliyor. Saati gelince bütün kadınlar konferansın verileceği salona geçtiler. Bizde Kadın Kültür Evini geziyoruz. Bize koruma görevlisi bir hanım eşlik etti. Kapıdan girince solumuza düşen geniş salon, kafeterya olarak düzenlenmiş. Camları ve dışarıya açılan ayrı bir kapısı, ön taraftaki verandaya bakıyor. Bir duvarı boydan boya mutfak tezgâhı olarak işlev görüyor. Çaylar, kahveler burada yapılıyor. Bunun için bir görevlisi var. Atölyeler, çocuk oyun alanı, müdüriyet odası, mescit bölümleri kış bahçesi denilen yerin etrafında sıralanmış.  Kış bahçesi camlarla çevrili, aydınlık, üstü açık altı toprak olan bir yer. Burayı süs bitkileri ile yeşillendirecekler. Düzayak, kolaylıkla girip çıkılan lüks diyebileceğimiz mimarı görüntüsü ile Kadın Kültür Evi için özel yapılan muazzam bir yapı. Bir sayfiye yeri gibi...  

Eğitim devam ediyor, salona girmek için izin istedik, kadınlarımızla verilen eğitimin bir kısmını onlarla dinledim. Kadınlarımız çok ilgili dinliyorlar eğitimci arkadaşımızın verdiği dersi. Duvarında, bilgisayardan yansıyan görüntüler de katkı sağlıyor derse. Hem görerek, hem duyarak bilgileniyor kadınlarımız. Merak ettikleri soruları soruyorlar, konu dağılsa da toparlıyor eğitimcileri. Çok yararlı,  bir ailenin bilmesi gereken konular.

Gezimizi tamamlıyoruz ama yine geleceğiz. Bu sefer Ankara’da yaşayan Afyonkarahisarlı hemşerilerimizle... İstiyorum ki memleketimde oluşan güzelliklerden onlarında haberi olsun, onlarda benim gibi sevinsin. Bu duygularla bir otobüs dolusu Ankara’daki Afyonkarahisar ve İlçeleri Dayanışma Derneği’nde ki hemşehrilerimizle Yunus Emre’yi Anma Programına giderken uğruyoruz. Yanımızda Türk Tarih Kurumu E. Başkanı değerli Prof. Dr. Refik Turan Beyefendi de var. Ben ev sahibi konumunda gezdiriyorum misafirlerimizi. Benimseyerek, sevinerek, gururlanarak, sanki ben yapmışım gibi.
 
 Müdiremiz misafirperverliğini gösteriyor, kahvaltı vererek o kadar misafirimizi ağırlıyor. Misafirlerimiz gösterilen ilgiden ve Zakire Ayyıldız Kadın Kültür Evinin varlığından, ortamından çok memnunlar. Hafta sonu olmasına rağmen, Kadın Kültür Evi açık durumda…

Cumartesi günü spor faaliyetleri var, kadınlar spor yapmak için geliyorlar. Birkaç kadın ile konuşma fırsatı buldum. Kadın Kültür Evinin açılması onları mutlu etmiş. İstanbul doğumlu kadınımız, kız kardeşi ile spora gelmiş anlatıyor;

‘’Ben İscehisar’a geleli on beş yıl oldu. Burada yıllardır eksikliğini hissettiğimiz, kadınların boş zamanlarını değerlendirebileceği, gidebilecekleri bir yer yoktu. Her şeyden önce şimdi kadınlar bir araya gelerek burada istedikleri gibi çayını, kahvesini içiyorlar, yeni insanlar tanıyıp sohbet ediyorlar, dertleşiyorlar. Ben İscehisar’ı çok sevdim. İstanbul’a göre daha sakin, daha yaşanabilir bir yer. Trafik derdi yok, pahalılık derdi yok.  Kız kardeşim de burdan evlendi. Yedi yıldır O’da burda yaşıyor. ‘’

Diğer kadınlar söze karışıyor;

‘’ İscehisar’ın kadınlarının pek çoğu rahattır burda. Ekonomik sıkıntıları pek yok. Düğünlerini bile Afyon’daki otellerde yaparlar. Yani üretim konusunda para kazanmak gibi bir dertleri yok. Sanıyorlar ki buraya gelenler hep ekonomik sıkıntısı olanlar. O yüzden biraz çekimser davranıyorlar buraya gelme konusunda. Oysaki burada, sadece üretip para kazanılmıyor ki. Eğitimlerle kadınlar yetiştiriliyor, dini bilgilerimiz tazeleniyor, yanlış bildiklerimiz düzeltiliyor. Spor gibi çeşitli aktivitelerle sağlık kazanıyorlar, vücutlarını formda tutuyorlar. . Çevreleri tutucu olduğundan suçu eşlerinin üstüne atıyorlar, ‘’Kocam izin vermiyor’ ’diye,  erkekler öyle bir düşünceye sahip olsa, koskoca iş insanı burayı eşinin adına yapar da kadınların hizmetine sunar mı? Bazı kadınlarımızın yanlış düşüncelerini ve tek düze yaşantılarını değiştirmek lazım. Mesela burası çok yeni açıldı. Açılmadan önce, korona virüs salgını nedeniyle evlerimize ziyarete gidemediğimiz arkadaşlarla açık havada bir yerlere gidelim dedik;   iki üç kadın buluşup beraber gidebileceğimiz bir yerimiz yoktu. Çarşıya gidip bir yere oturup çay içemiyorduk. Burası çok iyi oldu. Allah bin kere razı olsun, Kaymakamınızdan Belediye başkanımızdan, Valimizden emeği geçenlerden... ’’

Küçük yerlerde çevre baskısını hissediyorsunuz.  Halk bu baskıyı kendi yaratıyor. Özellikle kadınlar sosyal hayattan kendilerini geri plana çekerek dar çerçeveden dünyaya bakmayı tercih ediyor.   Kadınlarımızın bu dar çerçevesini kırmak için var Kadın Kültür Evleri. Eksik kalan eğitimlerini en güvenilir yoldan tamamlamak için, eğitim uzmanlarından destek alarak kendilerini geliştirebilmek için var.  Her türlü sıkıntılarını uzmanlar yardımı ile çözüm bulabilmek için var.  Sosyalleşebilecekleri nezih bir ortamda sosyal ve ekonomik katkı sağlayabilmek için var. Maddi olarak ihtiyacınız yoksa bile ürettiğiniz ürünler, hem sizi motive edecek hem de ihtiyacı olan kadın ve öğrencilere;  Afyonkarahisar Valiliği himayesinde kurulan,  elde edilen gelirleri, ihtiyaç sahiplerine vermek üzere albikere.com internet sitesi de var.

Kadın Kooperatifini merak ediyorum. İlk geldiğimde henüz faaliyet göstermediğini Kadın Kooperatifi Başkanı Gülsefa Azgın Hanımdan öğreniyoruz. Başkan Gülsefa Hanım, İscehisar’da kadın olarak ilkleri başardığını anlatıyor. Enerjik girişken kendine güveni olan hanım; aynı zamanda Belediye Başkan yardımcısı, Belediye Meclis üyesi görevlerinde bulunuyor. İkinci gelişimizde Kadın Kooperatifini ziyaret ediyoruz. Kiraladıkları mekân bir pastane görünümünde geniş ferah bir yer. İçerisi kalabalık, masalar dolu.  Genellikle genç kadınların, öğrencilerin, hafta sonundan yararlanarak burada arkadaşları ile sohbet etme ortamı buldukları bir yer.

Mutfak için ayrılmış bölümde yöresel hamur işleri yapılıyor, hazırlanmış pasta, börek, katmerler sıcak sıcak alıcı bekliyor. Çay her an hazır. Mermercilikte çalışanların sabah kahvaltısına geldiklerini, zamanı olmayanların paket yaptırarak iş yerlerine götürdüklerini, yaş günü kutlamaları dâhil çeşitli etkinlikleri burada gerçekleştirdiklerini anlatıyor Kooperatif Yönetim Kurulu Üyesi. Çalışanları ile birlikte yenilik peşinde olduklarını da ifade ediyor.
Siparişleri yetiştirmek için koşturan çalışanların telaşları arasında gözüm bir kenarda, masanın üzerinde sergiledikleri dekorasyon ev ürünlerine,  mermer objelere takılıyor. Ankara’dan gelen misafirlerimizle masanın başına üşüşüyoruz. Çalışan görevliler; ‘’kooperatiflerinin daha çok yeni olduğunu, tam faaliyete geçmediğini’’  belirttiler. İscehisar’da ki kadınların ev ekonomisine katkı sağlayarak üretim yapmaları ve istihdam etmeleri amacıyla 9 ortakla ‘’İscehisar’da Üreten Kadınlar, Kadın Girişimi Üretimi İşletme Kooperatifini’’  kurduklarını işaret ettiler. İscehisar’dan ayrılırken; kadınlarımızı yüreklendiren, tek düze yaşantılarına renk katan başta Sayın Valimiz Gökmen Çiçek Beyefendi’ye, değerli eşleri Sümeyra Çiçek Hanımefendi’ye Vali yardımcımız Sayın Nurullah Kaya Beyefendi ve ekibine; Kaymakamlarına, Belediye Başkanına ve de İscehisar Kadın Kültür Evini yaptıran hayırsever iş adamı Necmeddin Ayyıldız Beye bir kez daha teşekkür etmek istiyorum, iyi ki varlar…

Kadın Kültür Evleri ve Kadın Kooperatifleri kadınlar için var. Kanatlar takılıyor çökmüş omuzlarına kadınların, uçsunlar diye…

Uçun artık…


Mürşide OKLU AYHAN